- Gösterim: 1133
Alın estetiği kadın-erkek arasındaki morfolojik cinsiyet kimliğini tanımlarken kadın-erkekte genç görünüm ve estetik olarak çekiciliği belirlemekte. Kadınlarda erkeklere göre alın dikey olarak daha yüksek, yatay olarak dar, ön saç çizgi hattı alçak konumlu ve daha yuvarlaktır. Erkeklerde olan kaş çıkıntıları ve kaş arası özel belirginlik neredeyse yoktur. Bunlar kadın alınına yumuşak ve belirgin bir konvekslik sağlar. Bu çocuksu alın yapısı kadına bebeksi, dost canlısı, yumuşak ve masum bir görünüm kazandırır. Bununla birlikte, erkeklerde alın dikey olarak daha alçak, yatay olarak daha geniş, ön saç çizgi hattı yüksek konumlu ve daha köşeli, kaş çıkıntıları ve kaş arası özellikle belirgindir. Bunlar erkek alnına sert, köşeli ve nerede ise hafif konveks-düz bir görünüm sağlar. Kadınlarda alın, kaş ortası-glabelladan saç çizgisine doğru hafifçe kıvrılarak yaklaşık 7°'lik bir yay oluşturmakta erkeklere göre bu açılanma biraz daha küçüktür(erkelerde 10°). Burun kökünde gelişen burun alın açısı-nazofrontal açı kadınlarda 134 derece erkeklerde 130 derecedir. Ayrıca alın eğimi profilden daha dikey olma eğilimindedir (6°), erkeklerde ise göreceli olarak daha arkaya eğime sahiptir (10°). Alnın ki yanda en çıkıntılı olduğu alnlarda- frontal eminenste yumuşak doku değerlendirmesinde erkeklerde deri altı dokunun (425 µm) kadınlara (350 µm) göre daha kalın olduğu gösterilmiştir.
Yüzün yandan-profilden estetik çekiciliği ve profil estetiği günümüzde giderek artan bir ilgi görmekte. Günümüzde estetik uygulamalar yüzün alt üçte birlik kısmına(çene, jawline, dudaklar...vb) ve yüzün ortasına; buruna yoğunlaşmakta. Yüzün üst üçte birlik kısmında yer alan alın, kaş ve şakak yüz profili ve genel yüz estetiğine önemli bir katkılar sağladığı unutulmamalıdır. Yüzün üst kısmı sözsüz mimiklerin ve duyguların ifade bulduğu alan.
Alının profilden estetik değerlendirmesinde;
- profilden alın şekli; alın üst sınrında yer alan doğal saç çizgisi ve burun kökünün yumuşak doku noktası olarak tanımlanan nasion arasında çizilen hattın önünde kalan alan "profilde alın şeklini" vermekte. Profilden alın şekli kadınlarda bir daire yayına benzer, daha yuvarlaktır, en çıkıntılı nokta ortadadır, erkeklerde alın daha basık yuvarlak, en çıkıntılı nokta kaş kemerine yakındır. Bazen erkeklerde alın sağ ve solunda biçimli birer çıkıntı bulunur ancak profil kaş üstü çıkıntı bunlardan daha yüksektir. Ergenelik dönemi öncesi(bebeklik, çocukluk döneminde) kadın ve erkekte alın daire yayı şeklinde ve yuvarlak iken erkeklerde kaş üstlerinde alın çıkıntısının artmasıyla birlikte erkeklerde kadınlara göre daha belirgin bir çıkıntı görülmekte. Yani erkeklerde saç çizgisine doğru geriye doğru eğim yapan daha büyük ve daha belirgin bir göz çevresi çıkıntısı vardır, bu da onlara daha açılı ve daha keskin bir üst yüz kazandırır. Bu bulgular Jonathan M. Sykes'in [26] kadın alnının yaklaşık 7°'lik bir açıyla hafifçe geriye doğru eğildiğini bulan bulgularına benzer ; erkeklerde eğrilik sonrası açı yaklaşık 10° daha büyüktür. Bizim araştırmamızla birleştirilen araştırma kanıtları, erkeklerin alınlarının kadınların alınlarına göre sagittal yönde daha önde olabileceğini gösteriyor.rkekete
- Alın projeksiyon eğim açısı;bu eğim açısı alının geride veya önde olması tanımını yapmamaızda ve dolgu-yağ enjeksyonların sonuçlarını karşılaştırmamızda kullanılmakta.
Alın volümü ve eğiminin değerlendirilmesinde, yüzün profil fotoğrafı üzerinden, fotometrik skala kullanılabilir.
Günümüzde dolgu maddeleri ile yapılan ameliyatsız alın estetiği ince çizgiler-derin kırışıklıkların doldurulması ve alnın yeniden şekillendirilmesini amaçlamakta. Alın şekillendirme amaçlı kullanılan dolgu enjeksiyonları alnın estetiğini iyileştirerek daha konveks-dışbükey bir görünüme kavuşturulmasını sağlar, göz üstü-kaş çıkıntısı algısını azaltır ve esteteik çekiciliği arttırmakta. Uygulamaların en fazla tercih nedenleri olarak; hastayı günlük sosyal ve akademik yaşantısından uzaklaştırmadan, rutin günlük akışı bozmadan rahatlıkla yapılabiliyor olmasını görmekteyiz.
Alın dolgu uygulamalarında hyaluronik asit veya kalsiyum hidroksiapatit bazlı dolgular ve otolog yağ enjeksiyonları tercih edilmekte. Hyaluronik asit içeren dolgular yüksek etkinlik ve güvenlik profilleri ile ameliyatsız alın estetiği uygulamaları arasında giderek daha popüler hale geldi. Bunda daha düşük maliyet profilleride rol oynamakta. Yumuşak dokunun yeniden şekillendirilmesi ve hacim verilmesi için kullanılan hyaluronik asit-HA alında yeniden şekillendirme, hacim kazandırma, belirli kusurların, anomalilerin ve/veya asimetrilerin düzeltilmesi için kullanılır. Alnın dolgular ile yeniden yapılandırılması burun ve çene dolgu uygulamlarına yardımcı olduğu düşünülmekte.
Alın hyaluronik aist uygulamalarında kadın erkekte iki teknik kullanılmakta;
- Kanül tekniği; 25G kanül kullanıldığında enjeksiyon işlemi, tümü saç çizgisinde yer alan 3 giriş noktası kullanılarak gerçekleştirilir(biri orta hatta ve ikisi bunun yanlarında şakak tepesi seviyesinde). Dolgu kemik-periosteum üzerindeki derinlikte uygulanır.
- İğne tekniği; enjeksiyonlar alında noktalar şeklinde gerçekleştiriir. Dolgu kemik-periosteum üzerindeki derinlikte uygulanır.
Son yıllarda daha az komplikasyon riski için kanül tekniği tercih edilmekte ve her hastaya özgü uygulama yoğunlukları ile hyaluronika asit uygulamaları yapılmakta. Alın hyaluronik asit uygulamalarında 3-6 ml dolgu içeriği tüm alında anatomik alanlara uygulanmakta.
Dolgu enjeksiyonları orta düzeyde ağrılı olduğu için dolgu öncesi alın bölgesine lokal anestezi uygulanmakta yada dolgu içerikleri anestezi lidokainli olanlar seçilmekte.
Dolgu enjeksiyonların sonunda 48 saat içinde kendiliğinden düzelen kızarıklık ve düzensizlikler yaşanmakta.
2 hafta kadar sürebilen ekimoz ve hematomlar gelişebilmekte.
2. haftada kontrol ve gerekir ise uygulama tekrarlanmakta.