Çene Mentalis Kasına Botoks Botulinum Toksin Uygulaması

Çene, yüzün ön kısmının alt sınırını belirleyen önemli bir estetik anatomik bölgedir. Yüz mimikleri sırasında genellikle sabit kalsa da, bazı bireylerin ifadelerinde sıkça kullanılan bir alandır. Özellikle şaşırma, korkma ve tiksinme gibi duygusal durumlarda belirginleşir. Zamanla bu bölgede ince çizgiler, derin kırışıklıklar ve çene gamzesi olarak bilinen ciltte çöküntüler kalıcı hale gelebilir. Bu değişiklikler, bireyler tarafından istenmeyen estetik sorunlar olarak algılanmakta ve yüzü olduğundan daha yaşlı göstermektedir. Genç yaşlarda cildimizde yeterli kolajen ve destek dokusu bulunduğundan, bu sorunlar yalnızca mimikler sırasında (dinamik kırışıklıklar) ortaya çıkarken, yaşlanma ve güneşin etkisiyle kolajen ve destek dokunun azalması, bu çizgilerin mimiksiz de kalıcı hale gelmesine yol açar (statik kırışıklıklar). Daha genç ve dinamik bir yüz ifadesi beklentisi, çene bölgesine sıkça botulinum toksin uygulamasını beraberinde getirmiştir.

Çenede, duygularımızı yansıtan ve bu alanın dinamiğini sağlayan iki yüz mimik kası bulunmaktadır: "mentalis" ve "depresor anguli oris". Çenede bulunan kas grupları, botoks uygulamalarında toksinin ana hedeflerini oluşturmaktadır. Botoks, yani botulinum toksin uygulamaları, mutlaka uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır. Uygulamayı gerçekleştiren doktorun yüz anatomisi, yüz kasları, mimikler ve bu unsurlar arasındaki ilişkiler hakkında derinlemesine bilgi ve deneyime sahip olması gerekmektedir. Ayrıca, dinamik kırışıklıklar (mimik çizgileri) ile statik kırışıklıklar (yüz çizgileri) arasındaki farkları, botulinum toksin dozlarını, enjeksiyon derinliğini ve tekniklerini iyi bilmesi önemlidir. Bu bilgiler, hasta beklentilerinin karşılanması ve komplikasyonların önlenmesi açısından son derece kritiktir. Uygulamanın yapılacağı anatomik alan, hastanın cinsiyeti, mimik kaslarının yapısı, derinin kalınlığı ve yüzün sağ ve sol tarafı arasındaki simetri gibi birçok faktör, botulinum toksinin nasıl uygulanacağını belirler. Kısacası, her hastaya özel bir botulinum toksin uygulaması yapılmalıdır. 

Mentalis Kası

Mentalis kasları, alt çene kemiği olan mandibulanın ön kısmındaki incisive fossa'dan başlayarak aşağıya doğru uzanır ve çene derisinde sonlanır. Başlangıç noktası, alt dudak katlantısının hizasındadır. Her iki kas, orta hatta ince bir septum ile ayrılmıştır ve üzerlerinde yağ dokusu bulunmaktadır. Mentalis kası, mandibular kemikten başladıktan sonra çene derisine doğru ışınsal bir şekilde dağılır. Üst kısımlarındaki kas lifleri kısa ve neredeyse yatay bir şekilde seyrederken, alt kısımlardaki lifler daha uzun ve eğik ya da dikey bir şekilde uzanarak deride sonlanır.

Mentalis kası, çenenin dolgunluğunu ve profilde önde görünmesini sağlayarak protüzyonunu destekler. Bu kasın temel işlevi, alt dudağın normal anatomik konumda kalmasını sağlamaktır. Ayrıca, yüz ifadelerinde dudakların büzülmesi, üzülme, hoşnutsuzluk ve somurtma gibi durumlarda, orbicularis oris kası ile birlikte çene ve alt dudağın yükselmesine yardımcı olur; bu etki, mentalis kasının alt dudağa doğrudan kas lifleri vermemesine rağmen dolaylı olarak gerçekleşir.

Mentalis kası tüm yüz kasları gibi kemik dokudan başlamakta ancak deride sonlanmakta. Mentalis kası deride dermise kadar uzanan fiberler vermekte.

Mentalis kası kasıldığında çenede üzerindeki deride içeriye çekilmelerden kaynaklanan çökmeler-dimple gelişmekte.

Mentalis kasının hiperkativitesi çenede portakal kabuğu görünümüne neden olmaktadır.

Mentalis kası bazı bireylerde hiperaktif olabilmektedir. Bu durum, genellikle dudakları tam kapanmayan veya üst kesici dişleri öne çıkan kişilerde daha sık görülmektedir. Bu tür sorunlarda kas, ağızın normal işlevi için aşırı aktif hale gelir. Ayrıca, alt ve üst çene kapanma bozukluklarında da mentalis kasının hiperaktivitesi gözlemlenmektedir; tip II durumunda, tip I'e göre daha fazla görülmektedir. Mentalis kasının hiperaktivitesini belirlemek için hastadan ıslık çalması istenir. Bu esnada, alt dudak katlantısının altında kasın elle hissedilmesi amaçlanır.

Mentalis kasının hiperaktif olması, alt dudağın öne çıkmasına ve dolayısıyla protüzyona neden olabilir. Bu kas, çenenin dolgunluğunu artırarak ve profilde önde görünmesini sağlayarak protüzyonu destekler. Temel işlevi, alt dudağın normal anatomik konumda kalmasını sağlamaktır. Ayrıca, yüz ifadelerinde dudakların büzülmesi, üzülme, hoşnutsuzluk ve somurtma gibi durumlarda, orbicularis oris kası ile birlikte çene ve alt dudağın yükselmesine yardımcı olur; bu etki, mentalis kasının alt dudağa doğrudan kas lifleri sağlamamasına rağmen dolaylı olarak gerçekleşir.

Bu olgularda mentalis kaslarına tek yada iki noktadan yapılacak botulinum toksini oldukça iyi estetik sonuçlar vermektedir.

Mentalis kasında nadir görülen bir diğer sorun "geniospasm"dır. Geniospasm, çenede ve alt dudakta istemsiz hareketler ve titremelerin ataklar halinde ortaya çıkmasıdır. Bu durum birkaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir. Belirtiler genellikle çocukluk döneminde başlar ve genetik geçişli formunda aile bireylerinde de sıkça görülür. Sıklıkla stres altında tetiklenir ve kişinin konuşma, sosyal ilişkileri ile akademik başarısını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu hastalarda botulinum toksin tedavisi benzer şekilde uygulanmaktadır.

Son yıllarda, çene ve boyun alt konturunun estetik olarak yeniden yapılandırılmasında, mentalis kası da dahil olmak üzere diğer kas gruplarına (platysma, masseter ve depresor anguli oris kasları) botulinum toksin uygulanmaktadır.

Hastanın cinsiyeti ve ırksal özellikleri yüz mimik kaslarının yapısal özelliklerini etkilemekte. Erkeklerde kadınlara göre mimik kasları fizyolojik olarak daha gelişmiş oldukları için kadınlara göre botulinum toksin dozları % 50-100 daha fazla olmalıdır.

Mentalis kasından kayaklanan kırışıklıkların ve portakal kabuğu görünümün asimetrik dağılımı önemlidir. Asimetrinin görüldüğü hastalarda botulinum toksin uygulanırken sağ ve solda aynı dozlarda uygulama yapılmaz.

Çenede mentlis kası derin yerleştiği için enjektör 90 derecelik açılarla ve cilt altına mentalis kasına derin uygulanmaktadır.