- Gösterim: 14010
Son zamanlarda vulvo vajinal problemlerde Fraksiyonel CO2 lazer kullanılmaktadır. Buna “MonaLisa Touch” Yöntemi denilmektedir.
Yaşlanma süreci ile özellikle premenopozal ve menopozal dönemde vulva vajinada olumsuz değişimler olmaktadır. Bunlar;
Vagina mukozası altında lamina propriada firoblast aktivitesi azalmaktadır. Bu vagina duvarında kollajen gibi fibrillerin ve hyaluronik asitin azalmasına neden olmakta. Bundan kaynaklanan disorganizasyon vaginanın anatomik pozisyonu, tonusu, destekleri ve fonksiyonlarını azalmaktadır. Vagina duvarı dışında endopelvik fasya ve pelvik floor zayıflamakta, vajen genişlemekte relakse olmaktadır.Buda mevcut durumun klinik olarak daha ilerlemesine neden olmaktadır.
Yaşlanma ile birlikte vaginal mukozada atrofi gelişmektedir. Bunda vulvo vajinal damarların ve östrojenin azalması rol oynamaktadır. Vaginal mukozada atrofi yanma, kaşıntı, vaginal kanama, leucorrhea olarak tanımlanan akıntı ve ağrılı cinsel ilişki ile sonuçlanmaktadır.
Bu ikisi içerisinde belki de en problemli olanı vaginal atrofidir.
Vaginal Atrofi
Östrojenlerin azalmasından kaynaklanmaktadır. Sıklıkla menopozdan 4-5 yıl sonra başlamaktadır. Postmenopozal kadınların yarısında vaginal atrofi gözlenmektedir.
Vaginal atrofi kadınların seks hayatlarını ve semptomları ile de yaşam kalitelerini etkilemektedir.
Vaginal atrofi klinik belirtileri; vajinal kuruluk hissi 75%; genital ve perinede yanma-ağrı-dyspareunia 38%; akıntı ve ağrı olarak 15% oranlarında gözlenmektedir.
Östrojenin azalması ile; vajinal mukoza epitelinde yapısal değişiklik olmakta atrofi gelişmekte, vajinal kan akımı azalmakta buda vajnal kuruluğu getirmektedir.
Ayrıca vajinada olması gereken ”lactobacilli” azalmakta ve buda vaginal pH artmaktadır. Kadınlarda vajinal epitel hücreleri tarafından glikojen sentezlenmekte ve vaginal iç yüzeyine epitel hücrelerin dökülmesi sırasında atılmaktadır. Glukojen vajinal bakterilerden lactobacilli tarafından laktik asite dönmekte. Buda vajinal pH’ ı düşürmekte. Bu düşük pH başka mikroorganizmaların çoğalmasını engellemektedir. Normalde vaginal pH 3.5-5 dir. Bu fizyolojik pH aynı zamanda vajinal kokununda nedendir. Vajinal atrofi ile glikojen azalmakta buda vajinal pH yükselmekte. Menopozda vajinal pH 6-8 lere kadar çıkmaktadır. Bu yüksek pH değerlerinde bakteriler ve mantarlar çoğalmaktadır.
Östrojen seviyesinin azalması ile vaginal mukozada epitel incelmekte ve minor travmalar ile(cinsel ilişkinin sürtünmesi bile) kolay bütünlüğü bozulmaktadır. Vajinal düzleşme ve incelme menopozdan 2-3 sene sonra başlamaktadır.
Vajinal atrofide hormon tedavisi yani östrojenlerin kullanımı belki de en etkin ve seçici tedavidir. Ancak; kullanım süresinin uzunluğu, risk faktörleri ve bazı hastalar tarafından tolere edilmemesi gibi olumsuzlukları vardır. Bu nedenle hormon tedavileri dışında başka yöntemler geliştirilmeye çalışılmıştır.
Alternatif olarak; fitoöstrojenlerin(bitkisel kaynaklı östrojenler; non-steroidal molekülerdir ve bitkilerde bulunmaktadır, soya gibi) kullanımı, vaginal nemlendirici ve pH dengeleyiciler ve vaginal österojen kullanılmaktadır.
Vaginal atrofide kullanılan bir yöntem ise PRP(platelet rich plasma) dır. Plateletler platelet-derived growth factor(PDGF), epidermal growth factor (EGF), transforming growth factor beta 1 (TGF-β1), vascular endothelial growth factor (VEGF), basic fibroblast growth factor (b-FGF), hepatocyte growth factor (HGF) ve Insulin-like growth factor (IGF-I) gibi bir çok büyüme faktörü için iyi bir reservuardır. PRP vaginada direkt mukozaya uygulanmakta buda mukozada fibrobastları aktive ederek yeni kollajen, elastin yapımını sağlamaktadır.
Son yıllarda vaginal atrofi başta olmak üzere vulvo-vaginal estetikte CO2 lazer ve diğer lazerler kullanılmaktadır.
Fraksiyonel CO2 lazer özel bir aparat ile vagina iç duvarına uygulanmaktadır.
Fraksiyonel CO 2 lazer aynı yüz cildinde gençleştirmede kullanılan amaçla vajinaya kullanılmaktadır. Uygulama sonrası vagina mukozasının yenilenmesi ve vagina duvarında yeni kolajen gibi destek dokularının artışı sağlanmaktadır. Bu düzelmeler vaginada nemi arttırmakta ve vagina duvarının gençleşmesi daralmayı sağlamaktadır.
Bu sonuçlar hastalarda vajinal kuruluk hissinin azalmasını, kaşıntının kaybolmasını sağlamaktadır. Cinsel ilişki sırasında ağrı kaybolmakta ve ilişki sırasında his artmaktadır. Bu uygulama hastaların seksüel yaşam kalitelerini arttırmaktadır.
Temel etki mekanizması vaginada lamina propriada ısı artışı ile fibroblastların aktive olarak kollajen sentezini arttırması ve vagina mukozasını yenilemesidir.
1 seansdan 1 ay sonra şikayetlerde % 50 nin üzerinde azalmalar sağlamaktadır.
Genel ve lokal anestezi uygulanmadan yapılmaktadır.
Uygulama öncesi ve sonrası hastanede yatılması gerekmemektedir.
Uygulama sırasında ameliyat kesisi ve dikiş kullanılmaz ve ortalama 10-15 dakikada süren bir uygulamadır.
Uygulama sırasında hastanın hafif şikayetleri olmaktadır (Batma ve sıcaklık hissi gibi).
Uygulama sonrası iyileşme süresi kısadır. Hastalardan bir süre ağır şeyler kaldırmamaları, yoğun aktivitelerden uzak kalmaları, sıcak banyo yapmamaları istenmektedir. Sadece 72 saat seksüel aktivite istenmez.
Seans aralıkları 45-60 gün olacak şekilde sıklıkla 2-4 seans yapılmaktadır.
Vajinal atrofide seanstan 2 hafta önce vajinal östrojen yada lazerden 2 hafta sonrasında PRP yapılabilmektedir.
Vajinal atrofide CO2 lazer uygulaması için Sıklıkla 40-65 yaş dönemindeki kadınlarda yapılmaktadır.
Menopozun 2 yıl içerisinde olması istenmektedir.
BMI 20 -28 arasında olması istenmekte.
Yapılabilmesi için kadında vajinal kuruluk, kaşıntı ve yanma, cinsel ilişki sırasında ağrı gibi belirtilerden en az 2 tanesinin olması gerekmektedir.
Son 6 ayda PAP smear normal olması PAP smear Q yada I de olmalıdır.