- Gösterim: 12366
Vücut süsleme sanatı olarak tanımlanan dövmeler ve kalıcı makyaj uygulamaları, günümüzde sosyal trendlerle daha fazla tercih edilmektedir. Maalesef bu tercihler beraberinde birçok problem de getirmektedir. Dövme mürekkeplerinin kontrol edilemeyen ve güvenli olmayan içeriklere sahip olmaları, sağlık kuruluşları tarafından onaylanmış insan cildine enjekte edilebilir bir dövme mürekkebinin henüz olmaması, uygulanması sırasında ve sonrasında birçok istenmeyen yan etki ve komplikasyonun varlığı, dövmenin silinmesinin lazer uygulamaları ile bile olsa tam olarak mümkün olmaması gibi sorunlar bulunmaktadır. Bu nedenle dövme yaptırmaya karar verildiğinde, lütfen aşağıdaki bilgileri tekrar okuyun.
- Dövme uygulama alanı küçük olmalı, vücudun görünmeyen daha kapalı bir alanı seçilmeli ve dövme boyutu tasarımı küçük olmalı.
Dövme yaptırma kararı verildikten sonra hangi tasarımı kullanacağımızı ve nereye yaptıracağımızı belirlemek için uzun zaman harcarız. Dövme mürekkebi derimizin altına enjekte edildikten sonra tam olarak ne olduğunu bilmeyiz ya da ileride sildirme kararı verildiğinde bunun zorluklarını düşünmeyiz.
Dövme yapılırken dövme mürekkebi, dövme iğnesinin uygulama derinliğine bağlı olarak değişmekle birlikte, derinin en üst tabakası olan epidermis ve onun altındaki dermisin 1/3 üst tabakalarına ulaşarak dağılmaktadır. Dövmenin sık yapıldığı kol, bacak ve gövdede epidermis 0.1-0.2 mm ve toplam deri kalınlığının 0.6-1.5 mm olduğunu biliyoruz. Dövme mürekkebi, dövme iğnesi ile epidermise ve 0.1-0.5 mm derinlikte dermise kadar ulaşmaktadır. 1-3 hafta içerisinde cildin kendini fizyolojik yenileme sürecinde epidermis dökülmekte, bu dökülme ile epidermiste dövme mürekkebi kalmamaktadır. Sadece dermiste mürekkep kalmaktadır. Aslında dövmede kullanılan boya pigmentleri vücut için yabancı bir cisimdir ve deriden atılmaya çalışılır. 42 gün sonra deriden dövme pigmenti %32 oranında azalmaktadır. Bu, deride makrofajların temizleme işlemi ile pigmentin damarsal ve lenfatik sistem tarafından taşınması ile olmaktadır. Bunun dışında pigmentlerin zamanla azalmasında güneş ve yapay UV kaynakları önemli rol oynamaktadır. Pigmentin azalması aslında pigment molekülünün parçalanarak daha küçük, yeni moleküllere ayrılmasıdır. Bu, ana daha büyük pigment molekülüne göre daha küçük ve vücuda taşınabilir reaktif, kanserojen pigmentlerin ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Mikro ya da nanopartiküllerin (100 nanometreden daha küçük çaplı partiküller) lenf düğümlerine göç olasılığının en yüksek olduğu bilinmektedir. Dövme mürekkeplerindeki en yaygın bileşenlerden biri olan karbon siyahının kolayca nano parçacıklara parçalandığı ve lenf düğümlerine taşınabildiği bulunmuştur. Dövme mürekkep rengini açmak için kullanılan titanyum dioksitin (TiO2) makropartiküllere parçalandığı ancak lenf bezlerine rahatça taşındığı gösterilmiştir. Dövme mürekkebinde bulunan toksik ağır metallerin (kobalt, nikel ve krom parçacıkları) lenf düğümlerine de ulaştığı gösterilmiştir. Bunlar vücudunuzda kalıcı olarak bulunmasını isteyeceğiniz şeyler değildir.
Dövme mürekkebi deriye enjekte edildikten sonra, bazı mürekkep parçacıkları lenf sistemi ve kan dolaşımı yoluyla ciltte vücuda göç ediyor ve lenf düğümlerine iletiliyor. Vücuda iletilen dövme içeriğinin henüz tam olarak hangi sistemik reaksiyonları yaptığını bilmiyoruz. Fareler üzerinde yapılan araştırmalar, bazı mürekkep parçacıklarının karaciğere de gidebileceğini göstermektedir. Yine de dövme pigmentinin çoğu yapıldığı yerde kalmaktadır. Ciltte makrofaj adı verilen özel onarım hücreleri tarafından temizlenmeyen mürekkep, fibroblast adı verilen ve ciltte kalmış makrofajlar veya deri hücreleri içinde dermiste kalmaktadır. Dövme tasarımını dışarıdan görünür kılan bu pigmentlerdir.
Dövme mürekkebinin içindeki bileşenler maalesef büyük ölçüde bilinmiyor; yasal düzenlemeleri yok, denetlenemiyor. Ancak dövme mürekkep içerikleri inanılmaz tehlikeli görünüyor. 2011'de Danimarka'da yapılan bir araştırmada, açılmamış dövme mürekkebi şişelerinin yüzde 10'u test edilmiş ve bakterilerle kontamine oldukları bulunmuştur. 2012'de Danimarka Çevre Koruma Ajansı'nın yaptığı bir araştırmada, 5 dövme mürekkebinden 1'inin kanserojen kimyasallar içerdiği gösterilmiştir. ABD'de dövme mürekkebi üretimi ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından denetlenmekte, ancak kozmetik olarak. FDA elinde kanıt eksikliği olduğu için düzenleyici kısıtlama ortaya koyamamıştır.
Dövmede riskleri dövme mürekkebi üzerinden düşündüğümüzde, ne kadar küçük ve kontur tasarımı olan bir dövme, vücuda daha az kimyasalın, pigmentin girmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle küçük ve kontur tasarımlı dövme düşünülmelidir. Normalde erişkin kadınlarda vücut yüzey alanı 1.69 m², erkeklerde ise 1.94 m²'dir. Vücut yüzey alanı olarak %1 alan, 1 el içi büyüklüğünde bir alan anlamına gelmektedir. Son yıllarda dövmelerin yüzey alanının %2.5 altında olması istenmektedir. %2.5 dövme alanı, 2.5 el içi alanı ayda ortalama kadınlar için 423 cm², erkekler için 485 cm² deri yüzey alanı anlamına gelmektedir. 454 cm² alan ise 21.3 x 21.3 cm'lik bir kare alan olarak tanımlanabilir. 1 ml dövme mürekkebi ortalama 11 x 11 cm alanı kaplar. Bu da cm²'de 8.3 mg pigment demektir. 454 cm²'lik alanda ortalama boya miktarı 2.53 mg/cm²'dir.
- Dövme uygulanması sırasında cilt yüzeyinde kanama olmamalıdır. Kanamanın olması, dövme iğnelerinin optimum derinliği aştığını göstermektedir. Dünya sağlık örgütleri tarafından kullanımına izin verilmiş bir dövme boyası hâlâ bulunmamaktadır.
- Dövmenin çıkarılması ve silinmesi yöntemleri zor, zaman isteyen, zahmetli ve ekonomik olarak pahalıdır. Yüksek lazer teknolojilerine rağmen, hâlâ dövmeleri tam olarak çıkarmak mümkün değildir. Dövme yaptırılacaksa, "Bu artık benim vücudumun bir parçası olacak" diye düşünmek gerekir çünkü bunların çıkarılması gerçekten çok zor ve maliyetlidir.
- Kendi başınıza ev yapımı dövme aletleri ve sıradan boyalar ile kesinlikle dövme yaptırmayın.
- Dövmede kullanılan pigment ve kimyasalların kanserojen riski çok iyi sorgulanmalıdır. Dövme yapılmadan önce kullanılacak dövme boyası içeriği ve kimyasal içerik hakkında bilgi alınmalıdır. Daha detaylı bilgi için...
-
Dövme pigmentleri ve kimyasallarına karşı istenmeyen problemler, alerjik ve toksik reaksiyonlar oluşturabilir. Dövme pigmentleri ve kimyasalları, erken dönemde lokal ve genel aşırı alerjik reaksiyonlar yapabilmektedir. Ayrıca, granulomlar, likenoid reaksiyonlar ve pseudolenfomatoid reaksiyonlar gibi geç reaksiyonlar da gelişebilmektedir.
-
- Likenoid reaksiyon; uygulama yeri üzerinde deride kuruluk, kepeklenme hatta kaşıntı gelişmesidir.
- Pseudolenfoma; klinik olarak normal ancak histolojik olarak lenfositlerin deriye çıkması ile ortaya çıkan dövme alanındaki tümöral şişme ve kızarıklık anlamına gelmektedir.
- Granulomatöz reaksiyon; dövme yapılan alanda deri altında sert şişlik içerisinde dev hücrelerden oluşan epitelioid hücrelerdir.
- Dövme uygulaması sırasında bulaşıcı hastalıkların riskleri. AIDS, hepatitler, sifiliz, tüberkülozis ve diğer kan ve kan ürünleri ile bulaşan hastalık riskleri olduğu unutulmamalıdır. Lokal enfeksiyonlar; staf, streptokok, çeşitli bakteriler ve mantar kaynaklı enfeksiyonlar gelişebilmektedir.
- Kullanılan dövme makinası, iğnler, dövme sanatçısı ve uygulama ortamının steril olması gerekmektedir. Tek kullanımlık aparatlar kullanılmalıdır.
- Dövme alanı mutlaka güneşten korunmalıdır.
- Dövme alanında atipik enfeksiyon gelişme riskleri. 2012 yılında yapılan bir çalışmada dövme mürekkeplerinde “non-tubercular mycobacterium (NTM)” mikrobu etkenleri izole edilmiştir. Bunlar sıklıkla içme sularında bulunmaktadır ve maalesef filtre edilememektedir. Dövme boyaları çeşme suları ile sulandırıldığı zaman bu enfeksiyonların ortaya çıkabildikleri gösterilmiştir.
- Dövme mürekkebinin steril olması gerekmektedir. Dövme mürekkebi pigmentleri sterilizasyon işlemleri sırasında bozulduğu için açılmış mürekkep tekrar steril edilememektedir. Buna mutlaka dikkat edilmelidir.
- Dövme uygulanması sonrası gözde iritis gelişme riski vardır. Bunun gelişiminde dövmenin göz çevresine yapılması gibi bir şart bulunmamaktadır. İritisin gelişme nedeni immünolojik mekanizma ile olmaktadır.
- Nano boyutta pigment içeren dövmeler yaptırmayın
- Floresan içeren pigmentli dövme yaptırmayın.
- Kalıcı makyaj amaçlı dövme yaptırmayın. Geçici makyaj dövmeler yüz estetiğini ve harmonisini bozmayacak şekilde estetik uzmanı tarafından yapılmalıdır.