Fizyolojik yara iyileşmesindeki hücresel ve yapısal kusursuz etkileşim, çeşitli faktörler ile bozulabilir ve patolojik yara iyileşmesi gelişir. Patolojik yara iyileşmeleri, bozulmanın oluşma nedenine ve iyileşmedeki zamanlamasına bağlı olarak kalıcı, kronik yaralar ve patolojik skarlaşma şeklinde ortaya çıkmaktadır.

İyileşmeyen kronik yaralar klinik olarak yaygındır ve esas olarak yara iyileşmesinin inflamatuar ve proliferatif fazlarındaki bozukluklarda görülür. Başlıca nedenler arasında, kronik inflamatuar aktiviteyi sürdüren ve yara iyileşmesinin sonraki aşamalarına geçişi engelleyen enfeksiyonlar ile yaradaki yabancı cisimler yer almaktadır. Ayrıca, ödem (artmış doku basıncı) ve dolaşım bozuklukları, doku yetersiz beslenmesine ve oksijenizasyonuna yol açarak yarada yetersiz beslenmeye neden olmaktadır.

Patolojik yara izlerinin gelişimine temel olan, anabolik ve katabolik süreçler arasındaki dengesizliktir. Yara iyileşmesinin erken evrelerinden sonra artan inflamatuar aktivitenin (lokal ve sistemik) devam etmesi kritik bir faktördür. Proinflamatuar sitokinlerin salınımının uzaması dokuya makrofajları çeken büyüme faktörlerinin salınımının devamına yol açar. Bunlar dokuda miyofibroblastlara farklılaşan ve fibrotik yeniden şekillendirme, fibrozis süreçlerini kontrol eden fibroblastları aktive eder. Patolojik yara iyileşmesinde inflamatuar süreçlerin rolünü daha iyi anlamak için fetusta yara iyileşmeleri araştırılmıştır. Fetüste yara iyileşmesinin skarlaşmadan ilerlediği gösterilmiştir. Fetusta yara iyileşmesinde önemli ölçüde daha az inflamatuar süreç vardır ve daha az proinflamatuar sitokin (IL-6/IL-8) salınır. Bu, miyofibroblastların aktivasyonunun önemli ölçüde azalmasına ve fibrozisin ideal oranlarda oluşmasına yol açar.

İnflamatuar süreçlere ek olarak, bozulmuş yeniden şekillendirme süreçleri de söz konusudur. Bunlar, kolajenazların azalmış aktivitesinden ve apoptoz eksikliğinden kaynaklanır. Bu süreçler aşırı ve ilerleyici fibroza yol açar. Ayrıca, TGF-β1 ve TGF-β2 artışı (fibroblastların çoğalması, keratinosit çoğalmasının inhibisyonu, miyofibroblastların farklılaşması, matris materyalinin birikmesi) ve aşırılığı patolojik skarlarda ifade edilmektedir.

Lokal faktörlerin yanı sıra sistemik faktörler de yara iyileşme bozukluklarının patogenezinde rol oynar. Etkileyen sistemik önemli bir faktör hastanın yaşıdır; çünkü yaşla birlikte kolajen sentezinin kalitesi azalır. 

Vücut dokularının hasarlanması ve iyileşme sürecinde bu hasarlı alanın yerine düzensiz fibröz bağ dokusunun geçmesi ile skar-nedbe-iz gelişmektedir. Skarlar estetik ve dermatoloji uzmanlarının en sık karşılaştıkları problemlerdir. Doku bütünlüğünü bozan yanık, travma, cerrahi girişimler, küpe ya da piercing uygulaması, donmalar, dövme yapılması, jilet-falçata-cam kesileri, aşılar, böcek ısırıkları, sivilce, ve çiçek hastalıkları sonrası yatkınlığı olan kişilerde beklenenden çok daha büyük hatta patolojik sayılabilecek skar gelişebilmektedir. Yüz ve vücutta istenmeyen bu kalıcı skar gelişimi kişi için estetik bir probleme dönüşmekte. Yapılan araştırmalar skarların kişileri psikolojik olarak da önemli derecede etkilediğini; mutsuzluk, stres, kendine güvensizlik, sosyal ilişki kuramama, akademik performansın azalması gibi psikolojik sorunlara yol açtığını göstermiştir. Uygulanan tedavi çeşitliliği ve yeni gelişmelere açık olması ideal tedavi yöntemlerinin daha iyi anlaşılmasını hasta açısından güçleştirmektedir.

Patolojik skarlar yerleşim yerlerine ve klinik formlarına göre vücudun fonksiyonlarını kısıtlayabilirler. Ayrıca hipertrofik skar ve keloid gibi patolojik skarlar ağrı, yanma ve kaışıntı gibi semptomlara neden olabilmektedir. 

 

Skarı klinik olarak tanımlaken çevresindeki deri ile yaptığı kontrasta bakılmakta. Patolojik skarların çevre dokuya daha kırmızı(eritemli), daha koyu(hiperpigmente) yada açık renkli klinikler ile ortaya çıkabildiğini biliyoruz. Patolojik skarlar çevre dokulara göre citten çökmeler(atrofik skarlar) yada ciltte kabarmalar(hipertrofik skar ve keloid gibi) gösterebilmektedir. Ayrıca patolojik skarlarda patolojik yara iyileşmesinin devam ettiği skarlarda görülemektedir. Bunlara olgunlaşmamış patolojik skarlara denilmektedir. 


yol tarifi

dermatoloji randevu
dermatoloji doktor cevapliyor

Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency