- Gösterim: 6084
Vücudun estetik olarak güzel ve çekici algısı kavramı tarih boyunca değişmiştir ve etnik kökene, cinsiyete ve kültüre bağlı olarak farklılık göstermektedir. Göğüsler ve kalça, vücudun kıvrımlı şekline katkıda bulunarak doğurganlığın erken dönemini temsil etmektedir. Dahası, göğüsler ve kalça, toplumun mükemmel vücut idealizasyonunu da temsil etmektedir. Büyüklükleri, şekilleri, yuvarlaklıkları ve ideal konturları ile vücudun estetik olarak güzel ve çekici algısını etkilemektedir. Vücut hatlarını iyileştirmeye olan ilginin artışı ile birlikte kalça estetiği talepleri de artmaktadır. Bu talepler için cerrahi uygulamalar yapılmakla birlikte, kalçalarının estetik görünümünü iyileştirmek isteyen kişiler, daha az invaziv, hızlı uygulama, az ağrı, çabuk ve beklentileri karşılayan estetik sonuçlar, uygulama sonrası hızlı sosyal hayata geri dönebilme ve işlemle ilgili komplikasyon riskleri daha düşük olan prosedürleri tercih etmektedirler. Bunu Google arama motoru tercihlerinde de görmekteyiz. Google Trends'in son beş yıllık geriye dönük bir analizi yapıldığında, cerrahi olarak kalça büyütme ("popo ameliyatı") yerine dolgu ile kalça büyütme ("popo dolgusu") aramalarının daha fazla tercih edildiğini görmekteyiz. Bu amaçla son yıllarda kalça estetiğinde otolog yağ enjeksiyonları ve dermal dolgu uygulanmaktadır. Kalça estetiğinde hyaluronik asit ya da kalsiyum hidroksiapatit içeren dolgular sıklıkla kullanılmaktadır. Dolgular, yüz ve vücudun estetik bir alanında yeniden yapılandırılma-rekonstrüktif veya kozmetik amaçlı yumuşak dokuların şekillendirilmesi ve volüm artışı için son yıllarda giderek daha popüler bir prosedür haline gelmiştir. Brezilya gibi Latin Amerika ülkelerinde popüler olan kalça büyütme uygulamaları (Brezilya popo büyütme olarak trendi artmaya devam etmektedir) uygun hastalarda bu dolgular ile estetik sonuçları ile yapılabilmektedir.
Poponun şekillendirilmesi ve volüm artışı için dolgu uygulamaları öncesi poponun estetik olarak değerlendirilmesinde bütünsel yaklaşımı zorlaştıran birçok faktör karşımıza çıkar. Birbiriyle ilişkili bu faktörler arasında sarkma, kontur düzensizliği, hacim azalması, asimetri ve en önemlisi kadınlarda selülit bulunur. Selülitin karmaşık patogenezi, lenfatik dolaşımda durgunlukla ilişkili cilt altı dokularda değişiklikler ve cilt altında fibrotik yapılanmalar popoda dolgu uygulamalarını çok yönlü düşünmemizi gerektirmektedir. Her hasta için kişiselleştirilebilen stratejilere dayalı bir protokol, pratik prosedürü kolaylaştırır ve daha iyi sonuçlar elde edilmesine ve dolayısıyla hasta memnuniyetinin artmasına yardımcı olabilir. Kalçanın estetik analizi hakkında daha detaylı bilgi için...
Dolgu enjeksiyonları öncesi kalçaların genel bir değerlendirmesi yapılırken kalçanın şekil, sarkma ve selülit (kadınlarda) kriterlerine bakılmakta. Kalça şekli, armut ya da A şekli (üst uyluk yanlarında daha fazla yağ ve üst kalça yanlarında daha az yağ ile karakterize), kalp ya da V şekli (yağların çoğunun üst uyluk yanlarında toplandığı, üst uyluk yanlarında çok az yağ bulunduğu), kare ya da H şekli (yükseklik ve genişlik 1:1 oranında) veya yuvarlak ya da O şekli (kalçaların ortasında aşırı yağ ile karakterize) olarak sınıflandırıldı. Sarkma Gonzalez sınıflaması kullanılarak beş tipe ayrılmakta: ciltte gevşeklik yok, hafif ciltte gevşeklik, orta düzeyde ciltte gevşeklik, şiddetli ciltte gevşeklik ve çok şiddetli ciltte gevşeklik. Son olarak, selülit dört dereceye ayrıldı: selülit yok; hareket veya sıkıştırma sırasında görülebilen selülit; istirahat halindeyken görülebilen selülit; veya daha fazla nodül, yükselmeler, çöküntüler ile belirgin selülit olmak üzere. Kalça dolgu uygulamaları, kalçanın şekli, sarkma düzeyi ve selülit varlığı gibi önemli faktörler hesaba katılarak, çok katmanlı ve farklı dolgu teknikleri kullanıldığında daha iyi klinik sonuçlar ve daha yüksek memnuniyet mümkündür.
Son yıllarda deri altı destek dokuları biyolojik olarak uyarıcı özellikleri olan, kalıcı olmayan, biyobozunur ve biyostimülan dolgu içerikleri daha fazla kullanılmakta. Biyostimülan dolgulardan kalsiyum hidroksi apatit(calcium hydroxylapatite, CaHA; Radiesse®; Merz Aesthetics, Amerika) deri altı fibroblastlarda kolajen I ve II yapımını uyarmakta. Bu dolgu içerikleri hemen hacim veren karboksimetil selüloz(CMC, ürünün içeriğinin % 70 oluşturmakta) ve CaHA mikrokürelere(ürün içeriğinin % 30 una sahip) içermekte. Bu içerik dokuya uygulandığında CMC ile anında volüm sağlanmakta, CMC zamanla dokuda yok olurken, asıl hedeflenen volüm etkisi CaHA nin dokuda kolajen ve elastin artışını sağlayan kalıcı biyostimülan etkisi ile ortaya çıkmaktadır. CaHA dermisin gücünü ve elastikiyetini artırmak için yüzde, kollar, karın veya kalçalar gibi vücudun diğer bölgelerine enjeksiyon için kullanılmaktadır. CaHA enjeksiyonlarıyla ilişkili komplikasyonlar nadirdir ve çoğunluğu lokal ağrı, şişlik, kızarıklık ve morarma gibi geçicidir. Enjeksiyonun kalçada uygulama derinliği nedeniyle bu bölgede damarsal komplikasyonlar olası değildir. Son yıllarda dilüe edilmiş yani seyreltilmiş fromları kullanıldığı için dolgu kalçada eşit olarak dağıldığı için nodül, granulom ve dolgunun göçü genellikle görülmez. CaHA hakkında daha detaylı bilgi için...
CaHA'nın seyreltilmiş formları, vücut şekillendirme için güvenli, iyi tolere edilen ve estetik olarak optimal seçenek haline gelmeye başladı. Ürünün seyreltilmesi ile hacimdeki artış, ürün etkinliğini değiştirmeden büyük dokularda yayılımı sağlamaktadır. 1:1'in üzerinde seyreltmeler hiperdilue formlar olarak tanımlanmaktadır. 1:1, 1:2, 1:4 ve 1:6 dilüsyonlar, kalça CaHA uygulamalarında en fazla tercih edilen dilüsyon oranlarıdır. Hiperdilue CaHA uygulaması için 10 ml'lik şırıngaya 8,5 ml normal serum fizyolojik ve üzerine 1,5 ml'lik bir CaHA-Radiesse çekilerek 1:6 oranında dilüsyon elde edilmektedir. Son ürün içeriğinde homojenizasyonu kolaylaştırmak için CaHA + SF solüsyonu şırıngadan boş şırıngaya 20 kez geçirilir. 1:6 oranlarında dilüsyonlar kullanılarak kalça gibi geniş yüzeylerde ürünün enjeksiyonu sırasında çevre ve derine yayılımını sağlayarak daha geniş dokularda biyostimülasyonun elde edilmesi amaçlanmaktadır. Ürünün son halinde seyreltme ile CaHA konsantrasyonu azalmaktadır; bu, doku başına hacim biyostimülasyonunun azalması anlamına gelmektedir. Ancak bu hiperdilüsyonlarda bile dokuda önemli miktarda kollajen ve elastin uyarımı sağlayabildiği gösterilmiştir. Yeni karışımın homojenizasyonunun korunması için uygulama süresi boyunca her 20 dakikada bir solüsyon şırıngadan boş şırıngaya 20 kez geçirilir. Kalça yüzeyinde hasta ayakta dik dururken uygulama yapılacak alanlar işaretlenir. Bunun için kalça üzerinde x ve y düzlemleri çizilir.
Bu iki düzlemin kesişim noktası kalça yüzeyinde enjeksiyon yapılacak alandır ve işaretlenerek bu noktalara %2'lik lidokain ile lokal anestezi yapılır. Bu noktalardan kalça yüzeyine hedeflenen estetik sonuç için CaHA + SF solüsyonu 4-6 cm uzunluğunda ve 27 gouge kanüller ile enjekte edilmekte.
Enjeksiyon uygulaması öncesi hastada hedeflenen kalça şekillendirmeye karar verilmekte. Kalça şekillendirmede estetik amaç, kalçanın sadece üst bölümünde hacim artışı ise x ekseninin üst kısmına CaHA+ SF solüsyonu enjeksiyonu planlanır. Orta noktadan kanül ile deri altına girilerek, aşağıdaki resimde gösterildiği gibi ilk önce 6 ml bolus, daha sonra kanül geri çekilirken (orta noktaya fazla yaklaşılmadan) 4 ml CaHA+ SF solüsyonu enjekte edilir. Sonra açı değiştirilerek, ilk bolus enjeksiyonun 2 cm uzağına yeni alan uygulama tekrarlanır. Böylece bir kalçaya 50 ml CaHA+ SF solüsyonu enjekte edilmektedir. Bu uygulama sonrası kalça hacminde değişimler, arkadan bakışta dış-üst kısmında; yandan projeksiyondan bakışta ise üst kısmında etkileyecektir.
Kalça şekilendirmede estetik amaç, kalçanın sadece dış bölümünde hacim artışı ise y ekseninin dış kısmına CaHA+ SF solüsyonu enjeksiyonu planlanır. Orta noktadan kanül ile deri altına girilerek, aşağıdaki resimde gösterildiği gibi, ilk önce 6 ml bolus, daha sonra kanül geri çekilirken (orta noktaya fazlalaşmadan) 4 ml CaHA+ SF solüsyonu enjekte edilir. Sonra açı değiştirilerek, ilk bolus enjeksiyonun 2 cm uzağına yeni alana uygulama tekrarlanır. Böylece bir kalçanın dış kısmına 50 ml CaHA+ SF solüsyonu enjekte edilmektedir. Bu uygulama sonrası kalça hacminde değişimler, arkadan bakışta dış-yan kısmında ve yandan projeksiyondan bakışta kalçanın genelini etkileyecektir.
Kalça şekilendirmede estetik amaç, kalçanın sadece alt bölümünde hacim artışı ise x ekseninin alt kısmına CaHA+ SF solüsyonu enjeksiyonu planlanır. Orta noktadan kanül ile deri altına girilerek, aşağıdaki resimde gösterildiği gibi ilk önce 6 ml bolus, daha sonra kanül geri çekilirken (orta noktaya fazlalaşılmadan) 4 ml CaHA+ SF solüsyonu enjekte edilir. Sonra açı değiştirilerek, ilk bolus enjeksiyonun 2 cm uzağına yeni alana uygulama tekrarlanır. Böylece bir kalçanın alt kısmına 50 ml CaHA+ SF solüsyonu enjekte edilmektedir. Bu uygulama sonrası kalça hacminde kalp şeklinde hacim artışı sağlanmaktadır.
Kalça şekilendirmede estetik amaç, kalçanın bütün bölümünde hacim artışı ise tüm alanlarda CaHA+ SF solüsyonu enjeksiyonu planlanır. Orta noktadan kanül ile deri altına girilerek aşağıdaki resimde gösterildiği gibi ilk önce 6 ml bolus, daha sonra kanül geri çekilirken (orta noktaya fazlalaşmadan) 4 ml CaHA+ SF solüsyonu enjekte edilir. Sonra açı değiştirilerek ilk bolus enjeksiyonun 2 cm uzağına yeni alan uygulaması tekrarlanır. Böylece bir kalçanın tamamına 100 ml CaHA+ SF solüsyonu enjekte edilmektedir. Bu uygulama sonrası arkadan bakışta daha yuvarlak hacim ve şekil, yandan bakışta ise belirgin bir kalça şekli elde edilmektedir.
Diğer bir yaklaşım, farklı dilüsyonlarda CaHA dolguların mevcut problemli alanlara çok katmanlı enjeksiyonlar şeklinde uygulanmasıdır. Bunun için hasta ayakta dik dururken kalça üzerinde x ve y düzlemleri çizilerek her bir kalça dört kadrana ayrılarak kalça yüzeyinde uygulama yapılacak alanlar işaretlenir. Bunun için volüm kayıpları, selülit alanları ve cilt sarkmaları değerlendirilir. Her kadranda her problem için farklı dilüsyonda CaHA kullanılmaktadır.
- 1:4 seyreltme, CaHA partiküllerinin dağılımı deri altı tabakasında difüz ve homojendir ve cilt kalitesini iyileştirmeyi hedefler. Kalçada sarkmalar hedeflenerek CaHA kanüller ile cilde 10-15 derecelik açıyla girilerek subdermal uygulamalar yapılmaktadır.
- 1:2 seyreltme, bu dilüsyonda CaHA yüksek partiküller yapıya sahiptir ve dağılımı deri altı tabakasında difüz ve homojendir. Cilt altı bağ dokusu ve fasyada daha yüksek partikül konsantrasyonu amaçlanarak kalçada volüm verme hedeflenerek CaHA kanüller ile cilde 30 ila 45 derecelik bir açıyla girilerek cilt altı derin dokulara uygulamalar yapılmaktadır. Sıklıkla kalça konturlarının düzenlenmesi, kalça volüm uygulamalarında tercih edilmektedir.
- 1:1 seyreltme, bu dilüsyonda CaHA daha yüksek partiküller yapıya sahiptir. CaHA daha yoğundur ve selüliti gidermeyi de hedefleyerek CaHA kanüller ile cilde 15 ila 30 derecelik bir açıyla girilerek hemen cilt altına uygulamalar yapılmaktadır.
Kalçada yukarıdaki standart uygulamalar dışında kişiye özgü modifiye uygulamalar da yapılabilir. Ancak uygulama standardı ne olursa olsun, orta noktadan Ca HA + SF solüsyonu tamamen uygulandıktan sonra kanül çıkarılır, uygulama alanına solüsyonun homojen dağılımı için masaj yapılır ve steril spançlar ile orta kanül giriş alanına 3-5 dakika kompresler yapılarak sadece kanül giriş noktası 48 saat pansuman ile kapatılır.
Uygulama sonrası 2 hafta kalça alanına yoğun basınç uygulamasından kaçınılması istenmektedir (kompresyon giysisi ya da korse kullanılmaz). İlk 48 saat yorucu aktivite, egzersiz, suya, güneşe ve ısıya maruz kalma istenmez.
Hiperdilue CaHA + SF solüsyonları kalça hacim kazandırma amaçlarının dışında önemli ölçüde doku kaldırma, doku sıkılaştırma, cilt dokusunda iyileşme, selülitte azalma ve çatlakların en aza indirilmesi gibi olumlu etkilere de sahiptir.
Bu yöntem ile kalça büyütme sonuçları 4-6 hafta sonra daha net değerlendirilebilir. Daha iyi estetik sonuçlar elde etmek için tekrarlayan seans uygulamaları dört ila altı hafta sonra yapılabilir.
Dolgu uygulaması sırasında ve sonrasında ortaya çıkabilecek olası komplikasyonlar ve yan etkiler önemlidir. Bunlar; yağ enjeksiyonlarındaki kadar yüksek oranda olmasa da damar tıkanıklıkları (genellikle bu kadar büyük çaplı bir kanül veya bu tür seyreltilmiş ürünle meydana gelme riski çok düşük), uygulama yerlerinde morluk, enjeksiyon yerinde ağrı ve enfeksiyon, çok düşük bir yüzde oranı ile hematom gelişmesi mümkündür. Bunlar çeşitli küçük müdahalelerle (oral steroidal olmayan anti-enflamatuar ilaçlar, antibiyotikler ve sıcak kompresyon vb.) kolayca yönetilebilir. Bu uygulamalarda granülomlar veya şişlikler hasta için temel endişe kaynağıdır; ancak uygulama sırasında dokuda ortaya çıkan düzensizlikler ilk 24-48 saat içinde düzelmektedir. Ayrıca hiperdilue CaHA + SF solüsyonları yüksek viskoelastik özellikleri nedeniyle uygulama alanı dışına yer değiştirmesi -dolgu migrasyonu- görülmez.