- Gösterim: 43803
Yaşlanma ile birlikte tüm yüzde; deri altı yumuşak destek doku göz çevresi, alın, elmacık kemikleri-malar, şakak, çene, kaş ortası ve ağız çevresinde azalırken, çene altı, lasolabial fold dış kenarı, göz altı, jowl ve malar alanda yağ dokusu artmakta. Yer çekimi kuvveti, yüz kemik iskelet yapısının yaşlanma ile yeniden yapılanması, dokuları bir arada tutan ligament gibi bağların zayıflaması, hormonsal dengenin bozuması, güneş-UV ve sigara kullanımı gibi faktörler eklendiğinde yüzün gençlik harmonisi ve estetiği değişmekte. Bu değişime stres, beslenme ve iş koşulları, ilaç kullanımı ve hastalıkların olumsuz katkıları olmakta.
Tüm yüzde yaşlamaya bağlı ilk değişimler göz altlarında başlamakta. Yapısal özelliklerden dolayı erken yaşlarda yada yaşlanmaya bağlı olarak göz altlarında; katlantılar, çizgiler, yer yer doku çökmeleri, şişlikler ve koyu halkalar oluşmakta.
Bunları düzeltmek için cerrahi ile lazer uygulamaları dışında dolgular ve yağ transfer yöntemleri kullanılmak.
Bu yazımızda göz altında gelişen bu olumsuzlukların tanımları, gelişme nedenleri, sınıflamaları ve optimal tedavi yöntemleri yer alacak.
Göz Altında Katlantılar
Göz çukuru kemiğinin alt sınırı ile alt göz kapağı-yanak birleşme alanı arasındaki deri katlantıları bu gurupta yer almaktadır.
Bu alanın anatomik yapısı ve komşulukları aşağıdaki resimde gösterilmektedir.
Göz ve çevre dokuları anatomik olarak gözün göz çukuru içerisinde yer aldığı orbital kompleks ve bunu çevreleyen dokulardan oluşan periorbital kompleks olarak 2 kısımda değerlendirilebilir.
Orbital kompleks; göz küresi, bunu çevreleyen göz kasları ve en dışta yağ dokusu ile göz çukurunda koni şeklinde yer almaktadır. Orbital yağ diğer vücut yağlarından farklıdır. Bu yağ dokusu göz çevresi kaslarının ve gözün kolay hareket edebilme fonksiyonunu desteklemektedir. Bu yağ dokusu diyet yada egzersiz ile değişmemektedir. Üst göz kısmında merkezi ve burun yağ padleri olarak iki tanedir. Alt gözde ise orta, burun ve dış olarak 3 adet yağ pedi bulunmaktadır. Bunların bulundukları anatomik alan dışına çıkmaları alt ve üst kapaklarında yağ fıtıklarına yani torbalanmalara neden olmaktadır.
Periorbital kompleks; göz kapakları ve diğer destek dokulardan oluşmakta ve orbital komplesi sınırlayan orbital kemik tarafından desteklenmektedir. Bu kemiğin sınırı orbiral rim olarak tanımlanmakta. Göz kapakları üzerindeki derimiz vücudun en ince anatomik yapısına sahiptir(1 mm den ince. Derinin en üst tabakası olan epidermis göz kapaklarında 0.4 mm kadar çok incedir. El içinde epidermis 1.6 mm kalınlığındadır). Ayrıca burun tarafındaki göz çevresi derisi şakak tarafına göre daha incedir. Bu nedenle göz çevresi renk artışları ve torbalanmalar sıklıkla göz altında ve iç kısmından başlamaktadır. Alt göz kapağı iç kısımda burun yan duvarından gözün iç kantusundan başlamakta göz alt kemiği sınırında gözün at anatomik yapılarını örterek dışa uzanarak yanakların en belirgin olduğu alanda gözün dış kantusunda sonlanmaktadır.
Göz altında özel bağlar olan retaning ligamentler ve kemik yapı göz altı dokularını destekleyerek estetik güzel görselliği sağlamaktadır. Özellikle retaning ligamentler kemik ile deri arasında uzanarak deri altı yağ dokularının kompantımanlara ayrılmasını sağlamakta. Yaşlanma ile birlikte tüm destek dokular zayıflarken yer çekimi etkisi ile yüz ortası aşağı ve içe doğru yer değiştirmekte. Bu yer değişim sırasında tam olarak esnek olmayan retaning ligamentler göz altında torbalanmalara; göz altı torbaları, malar bag gibi göz altından yanağa uzanan torbalanmalara ve oluklanmalara-hallow neden olmakta.
- Nasojugal groove yada fold
- Tear trough deformity-Ağlama oluğu.
Bu iki terim sıklıkla birbiri yerine kullanılmakla birlikte aslında farklı anatomik alanlarda gelişen katlantılardır.
Ağlama oluğu-Tear trough deformitesi göz kapağı ile yanağın birleşem yerinde, orbital rimin 2–3 mm alt kısmında yer almakta. Bu oluk orbicular kasın göz kapağı bölümü ile orbital bölümü arasında yer almakta. Hemen alt sınırında malar fat pad yer almakta. Tear trough deformtesi pupilla orta hattından geçen dikle ikiye ayrılarak dışında kalan katlantı "palpebromalar" oluk olarakta tanımlanmaktadır. Pelpebromalar oluk orbital rimin dış kısmı üzerinde yer alan "orbicularis retaining ligament (ORL)" kaynaklanmakta. Bu ligament orbital rimin iç kısmında devam etmekte ve "Tear trough ligament" olarak tanımlanmakta.
Göz altında orbital rimin pupil orta hattının içinde kalan kısmı ağlama oluğu dışında kalan kısmı palebromalar oluk olarak tanımlanmaktadır.
Ağlama oluğu deformitesi erken yaşlarda görülürken palpebromalar oluk daha çok yaşlanma sürecinde ileri yaşlarda görülmektedir.
- Yanak ortasında yer alan oluk-Mid Cheek groove
Bu olukların, çökmelerin ve katlantıların gelişimi ile ilgili bir çok anatomik görüş ileri sürülmektedir.
Aşağıdaki resimde normal göz altı ve anatomik kesiti görülmekte
- Göz altında yer alan yağ desteklerinin dışarı fıtıklaşması
- Orbital septum ile orbital rim arasındaki bağlar
- Orbital rimin çok belirgin olması
- Göz altında deri, yumuşak destek dokuların zamanla azalması. Bu ağlama oluğu deformitesine neden olmakta.
- Göz altında maxilla-yanak kemiğinin zamanla desteğinin azalması.
- Orbital retaning ligament ve tear trough ligamentlerin varlığı
- Göz altında malar fat gibi destek dokuların azalması. Bu nasojugal oluklaşmaya neden olmakta.
- Orbicularis oculi kası-OOM ile levator labii superior ala nasi kası-LLSA arasındaki boşluk
- Orbicularis oculi kasının kasılmasından kaynaklanan deri yüzeyindeki çökme
Hastanın klinik muayene ve estetik değerlendirmesinde hastanın göz altında hangi oluk/olukların var olduğu ve yukarda sıralanan nedenleri hangilerinin geçerli olduğu saptanmakta. Bu önemli çünkü yapılacak uygulamalara buna göre karar verilmekte. Sıklıkla bu tür problemlerde hyaluronik asit dolgular ve yağ enjeksiynları kulanılmakta. Ancak problem orbicularis kasının güçlü kasılmasından kaynaklanıyor ise dolgulara ek olarak botulinum toksin uyulamsıda yapılabilir.