- Gösterim: 1606
Solar ürtiker cilt hastalıklarında ürtiker problemlerinin, fizilsel kaynaklı ürtiker alt grubunda yer alırken, nedeni bilinmeyen fotodermatozlar içinde de tanımlanmakta. Ultraviyole-UV ve/veya görünen ışığa bağlı olarak güneş/ışık gören deri bölgelerinde gelişen klasik ürtikeryal reaksiyonlardır. Güneş alerjisi olarak bilinmekte. Nadir görülmekle birlikte hastanın güneş-ışık aktivitelerini ciddi düzeyde kısıtlayarak olumsuz psikososyal etkileri ile yaşam kalitesini etkilemekte. Gündüz kapalı yaşam alanlarımızda(ev, okul iş yeri ve araba gibi) kullanılan normal pencere camları ve günlük giysiler bu hastalarda güneş için yeterli bir koruma sağlamamakta. Ayrıca klinik belirtilerin yeşil ve kırmızı ışık maruziyeti ile de ortaya çıkabilmesi hastanın 24 saatlik rutinlerini ciddi düzeyde etkileyebilmekte.
UV ve/veya ışığa maruz kalınan vücut alanlarında dakikalar sonra gelişen kaşıntı ile başlayan kırmızı, deriden kabarık döküntüler ortaya çıkmakta. Kabartıların büyüklükleri genellikle birkaç mm ile birkaç cm arasında. Nadiren daha büyük plaklar gelişebilmekte. Güneş yada ışık kaynağından uzak kalındığında kendliğinden 30-60 dakika içerisinde kaybolmakta(nadiren 1-5 saat sürebilmekte). Kinik bulgular maruz kalınan UV ve ışığın yoğunluğuna ve süresine bağlı olarak değişmekte. Kliniğin daha şiddetli olduğu nadir olgularda baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, nesef alma zorluğu(bronkospazm), hipertansiyon, kalp çarpıntısı hatta anafikatik şok gelişebilmekte(güneş/ışığa maruz kalınan deri yüzeyi genişledikçe klinik bulgular şiddetlenmekte).
Her yaş grubunda ve cinsiyette görülmekle birikte genç erişkinlerde ve kadınlarda daha sık rastlanır.
Solar ürtker gelişimi ve nedenleri halen tam olarak bilinmiyor. Ancak ışık/UV nin deride dermiste öncül bir molekülü(mutemelen melanin gibi bir kromoforu) aktive ederek fotoalerjene dönüştürdürğü, bu alerjeninde klinik belirtilerin ortaya çıkmasından sorumlu olabileceği düşünülmekte.
Solar ürtiker ön tanısı hastanın şikayetlerinin öyksünden kolayca konulabilir. Kkesin tanı için fotoprovakasyon cilt testleri yapılmakta. Fotoprovokasyon testleri özel fototerapi/fotodinamik tedavi merkezlerinde UVA, UVA-1, UVB, kırmızı yada yeşil ışığa karşı yapılmalıdır. Hastalarda sıklık sırasına göre UVA-1, UVA ve UVB duyarlılık artışları görülürken görünür ışıkta yeşil ışık sonra kırmızı ışık duyarlılığı gelmekte.
Solar ürtikerde klinik bulguların benzerliği nedeni ile aşağıda hastalıklarda ayırıcı tanının değerlendirilmesi gerekmekte.
- Polimorf Işık Erüpsiyonu: deride yine güneş-UV gören bölgelerinde temastan sonraki dakikalar ve günler içerisinde oluşan kızarıklık, kabarıklık, içi su dolu kabarcık ve plaklarla kendini gösteren bir hastalıktır.
- Fotokontakt Dermatit: deride yüzeyden temas eden ya da ağız yoluyla alınan bir kimyasal madde güneşe ile birlikte duyarlı hale gelir. Gneş ışınlarına maruz kalınmasıyla deride şiddetli ve genellikle yanık benzeri içi su dolu kabarcıklar şeklinde kendini gösteren, beraberinde şişlik, kaşıntı ve yanma hissinin olduğu belirtiler oluşur. Birçok ilaç suçlanırken günlük hayatta sık kullanılan tatlandırıcılar;kalsiyum siklamat, sodyumsikloheksilsülfamat en fazla duyarlandrııcılar arasında tanımlanmaya başlandı.
- Fitofotokontakt dermatitis; fotokontakt dermatitise benzer. Burada deri yüzeyi ile temas eden kereviz, maydanoz, çayır, ve incir gibi bir bitki öz suyunun UV ile duyarlanması söz konusudur.
- Sistemik Lupus Eritematozus, SLE: birçok iç organ belirtileri ile birlikte seyreden, bütün organizmayı ilgilendiren sistemik bir bağ dokusu hastalığıdır. Hastada ayrıca UV-ışık duyaralılığı bulunmakta.
- Porfiria: porfirin metabolizmasındaki bozulma sonucu ışık ve UVduyarlandırıcı bazı metabolitlerin kan ve deri gibi dokularda aşırı birikmesi ile oluşmakta.
Tedavi
Maalesef solar ürtikerin spesifik bir tedavisi henüz bulunmamakta. Tedavi hastanın güneş ve ışıktan korunması ve klinik belirtilerin azlatılması üzerine kurulu.
- Kesin tanı sonrası hastanın güneş, UV ve görünür ışıktan korunması gerekmekte. Bunun için güneş ve ışığı yansıtıcı özellikleri olan özel giysilerin, şemsiyelerin, şapkaların kullanılması önerilmekte. Ancak bunlar ile kişinin rutin fiziksel ve spor aktivirtelerine katılımı zorlaşmakta. Bu durumlarda UVA ve UVB ye karşı yüksek koruma içeren ve görünür ışığa karşı etkili tinted-renkli sunbloklar kullanılmakta. Görünür ışık için BB(Blemish Balm) kremler fondoten içerikleri ile tercih edilebilir.
- beta karotenlerin kulanımı, etkinliği zayıf olarak tanımlanmakta.
- H1 ve H2 antihistaminlerin kullanımı; İkinci kuşak H1 antihistaminikler 2 hafta klasik dozlarda başlanır, cevap yetersiz ise bunların dozları 2-4 katına çıkarılarak 2-4 hafta devam edilir. Yetersizliğinde diğer tedavilere geçilmekte.
- Fototedavi; PUVA, UVA yada darbant UVB tedavileri. Son yıllarda görünür ışık dışında UV kaynaklı solar ürtikerde aktif dönemde mavi ve kırmızı ışık tedavileri uygulanarak başarılı sonuçlar alınmakta.
- Fotokemoterapi
- Plasmaferez
- IV immnunoglubulin
- Siklosporin A ve anti IgE etkinliği olan omalizumab kullanımı
Klinik olarak belirtilerin diğer tedavilerde kontrol altına alınmadığı hastalarda nisan-ekim ayları arasında aylık kronik ürtikerde kullanılan omalizumab verilebilir.