Organizmanın kendi doku antijenlerine karşı duyarlılık-reaksiyon göstermemesi beklenir ve "immun tolerans" olarak tanımlanmakta. Organizmanın bu toleransını kaybederek kendi antijenlerine karşı duyarlılık kazanarak hücresel ve hümoral bağışıklık yanıtının ortaya çıkması ve buna bağlı gelişen klinik tablolar otoimmun hastalıklar olarak tanımlanmakta. Görülme sıklığı toplumun % 5 kadarıdır. 

Otoimmün reaksiyonların ve sonucunda ortaya çıkan hastalıkları neyin tetiklediği tam olarak bilinmese de bazı düşünceler var ;

  • organizmaya giren bir antjenin organizma anti,jenleri ile çapraz reaksiyon vermesi ile immun toleransın bozulması
  • ısı, ışık, UV, aşırı soğuk gibi çevresel fiziksel etkenlerin organizmanın antijenlerini değiştirerek immun toleransı bozması
  • organizmada bazı organlar(beyin, testis, göz vb) diğerlerine göre daha kapalı sistemler oluştururlar. Bu organların antijenleri travmatik yada cerrahi yöntemler sonrası açığa çıkışları immün cevabı ve otoimmün hastalığı başlatabilir.
  • ilaçlar organizmanın hücreleri(eritrosit, lökosit ve trombositler gibi) birleşerek bu hücvrelerin antijen olarak algılanması sürecini tetiklemekte.
  • kronik enfeksiyonlar organizmanın doku-hücre antijenlerinde değişiklik oluşturabilmekte 
  • kimyasal, fiziksel ya da biyolojik etkenler organizmadaki yapılara antijen özelliği kazandırıp immun toleransı bozabilir.
  • bu yapıların vücudun bağışıklık sistemi tarafından yabancı olarak algılanmalarına neden olurlar,
  • dokularda bulunan HLA gurupları otoantikor gelişme riskini arttırabilir. Sistemik lupusda HLA-DR3, romatoid artritde HLA-DR4 varlığı gibi. 

Organizmada otoimmun reaksiyon bir veya daha fazla tipte vücut dokusunu hedef alabilir. Bu anormal ümmun cevap bir doku-organda yada birçok sistemde patojilere neden olmakta. Otoimmun hastalıklar anormal immun cevabın hedefeine göre 3 guruba yrılabilir.

1. kanı oluşturan tüm komponentelere karşı immun toleransın bozulması ile gelişen patolojiler ile seyreden "Hemolitik otoimmün hastalıklar". Burada gelişen otoantikorlar eritrositler, trombositler, lenfositler ve lökositlere karşı oluşmakta. Gelişen bu anormal cevap hemolitik anemi, lökopeni, trombositopeni vs. patolojilere neden olmakta.

2. belirli bir oragana karşı immun toleransın bozulması ile gelişen "Lokalize otoimmün hastalıklar". Burada gelişen otoantikorlar organ spesifiktir ve klinik bulgular bu organ patolojisine bağlı ortaya çıkmakta.  

  • Hashimoto Troidi; tirodi bezinde lokalize otoimmun reaksiyon. Tiroid bezine karşı Anti-TPO ve anti tiroglobulin antikorları üretilmekte. 
  • Multipl skleroz; sinir siteminde miyelinli sinirlere lokalize otoimmun reaksiyon. 
  • Myastenia gravis: kas-sinir bileşkesinde asetilkolin reseptörlerine karşı lokalize otoimmun reaksiyon. 
  • Juvenil diyabet veya Tip I DM: pankreastaki insülin salgılayan bezllere karşı lokalize otoimmun reaksiyon.
  • Otoimmun atrofik gastrit:; midenin iç yüzeyini örten mukoza epitel hücreleri ve salgı bezlerine karşı lokalize otoimmun reaksiyon. 
  • Otoimmun ensefalit: beyin hücrelerine karşı lokalize otoimmun reaksiyon. 

3. immün tolerasın bozularak birçok organ ve sistemin etkilendiği "Sistemik otoimmün hastalıklar".Burada gelişen otoantikorlar organa özgü değildir, birçok organ-sistemde dokularda hasara neden olur.

  • Sistemik Lupus Eritematosus (SLE): deri, eklem, böbrek, kalp zarı gibi birçok doku ve organın etkilendiği kronik inflamatuar hastalık. 
  • Romatoid Artrit: eklemler yapılarına karşı gelişen otoantikorlar ile eklemleri etkileyen kronik inflamatuar hastalık. 
  • Romatizmal ateş: eklemler, kalp, merkezi sinir sistemi, deri ve derialtı dokusunu tutan sistemik inflamatuar hastalık. 
  • Sjögren Hastalığı: ekzokrin (vücudun dışına salgı yapan) bezlerin (tükrük, gözyaşı, vajinal salgılar, alt ve üst solunum yolu salgı bezleri gibi) öncelikle tutulduğu kronik inflamatuar hastalık. 
  • Skleroderma; deri başta olmak  üzere akciğer, kalp ve kan damarları, yemek borusu, mide ve böbrek gibi iç organları tutan  kronik inflamatuar hastalık. 
  • Polimiyositis-Dermatomiyositis; deri ve çizgili kasları tutan kronik inflamatuar hastalık. 

Otoimmun hastalıkların doku ve organ tutulumuna bağlı olarak farklı klinik bulguları bulunmakta. Ancak genel olarak bütün otoimmün hastalıklarda; halsizlik, yorgunluk, ateş, genel bir hastalık hali görülmekte. 

Otoimmun hastalıklarda hasta muaeyenesi ve şikayetlerin değerlendirilmesi ile bir ön tanı konulabilmekte. Kesin tanı otoimmun antikorların  laboratuvar incelemeleri ile ve doku-organ-sistem spesifik aboratuvar incelemeleri konur. Örneğin boyun ön kımsında hafif şime, kızarıklık, ateş, halsilzik, kilo kaybı ,le gelen hastada "hashimato troidit" ön tanısı düşünülür. Anti-TPO ve anti tiroglobulin antikorların laboratuvar incelemelerinde gösterilmesi ile kesin tanı konulmuş olur. 

Otoimmun Hastalıklarda otoantikor testler

Otoimmun hastalıklarda otoantikoların testlerinin önemini aşağıdaki 2 madde ile özetleyebiliriz. 

  • otoimmun hastalıklar için tanı kriterleri belilenmiş. Otoantikorlarda bu kriterler içerisinde yer lamkata. Örneğin ANA, ACL, ds DANA ve Sm otoantijkorları Sistemik lupus-SLE  hastalığının 11 tanı kriteri içerisinde 10. ve 11. kriterleri oluşturmakta. 
  • otoantikorlar hastalığın klinik belirtileri ve tanısından çok önce pozitif olmakta. 

ANA ; Anti-nüklear antikorlar

Dokularda hücre nükleer yapılarına karşı olauşan antikorlar ANA olarak tanımlanır. Bunlar kan serumunda ve vücut sıvılarında saptanabilirler. Otoimmun hastalıklarda ANA lar hedef dokularar bağlanabilirler.  

  • otoimmun hastalıkların şüphesinde ilk yapılması gereken otoantikor testi 
  • ANA  testi için Hep-2 hücreleri(İnsan larinks karsinom hücreleri) ve indirekt immunfloresan (IIF) yöntemi kullanılmalıdır. 
  • ANA ≥1:160 pozitif kabul edilmelidir. Ancak  ANA titresi veya konsantrasyonu hastalık izleminde kullanılmamalıdır.
  • ANA-ELISA testi IIF yöntemi ve klinikle yeterli korelasyon gösteriyorsa uygulanabilir.
  • ENA; extractable nükleer antijen antikorları. Otoimmunitede hücre çekirdeğindeki farklı proteinlerle(Ro, La, Sm, RNP, Scl-70 ve Jo1) reaksiyona giren otoantikorlar oluşmakta(otoimmun hastalığa göre değişen).  Hücreler salin ortamında lizise uğradıklarında nükleer bu proteinler açığa çıkabilmekte ve hasta serumu ile test edilebilmekte. ENA lar ANA nın alt gurupları gbi düşünülmeli. ANA pozitiflikleri sonrası spesifik antijenlere yönelik otoantikorların belirlenmesi için kullanılır. Otoimmun bağ dokusu hastalıklarında ANA pozitifliği sonrası bakılan ENA testleri tanı ve ayırıcı tanıda yardımcı olabilir. Örneğib SLE de Sm, Sjögren Hastalığında SS-A(Ro)  ve SS-B(La), Sklerodermada Scl-70 ANA testleri gibi.  

Bazı otoimmun hastalıklar ve spesifik ENA testleri 

 

  • Anti-dsDNA ENA testlerinden birisi. Sadece ANA (+) SLE şüpheli hastalarda ve  SLE hastalarının takibinde kullanılmlaı. Anti ds DNA testinde ELISA veya Farr metodu kullanılmalıdır.

 Özetle otoimmun bir hastalık düşünülüyor ise;

  • ilk önce ANA testi yapılmalı
  • sonuç pozitif ise klinik tanı ve ayırıcı tanı için ENA testleri istenmeli.
  • sonuç negatif ise tekrar klinik değerlendirlimeli. Güçlü otoimmun hastalık şüphesi var ise spesifik ENA testleri istenmeli.
  • ANA Hep-2 testi sağlıklı kişilerde pozitif olabilir ve zamanla negatife dönmekte(4 yıl pozitif kalarak otoimmun bir hastalık oluştrumadan negatife dönebilir). Bu nedenle sağlıklı popülasyon ve hasta grubundaki ANA pozitifliğini ayırt etmede ANA Hep-2 titresi (sağlıklı biraylerde 1/160 titrasyonlara kadar pozitif olabilir)  ve ANA immunfloresan boyanma paterni(sağlıklı bireylerde yoğun, ince ve  benekli immunfloreans boyanma paterni görülmekte) bakılmalı. Otoimmün hastalıklarda immunfloresan boyanma paterni homojen, nükleer kaba benekli olmakta. Ayrıca sağlıklı bireylerde görülen ince benekli paternde görülmekte. 

Otoimmun hastalıklar ve sağlıklı bireylerde ANA pozitiflik oranları;

Klinik rutinde laboratuvarlardan istenen ANA testlerin yapılma teknikleri;

  • İndirekt Floresan Antikor ANA(IFA) testi; otoimmun hastalıklarda laboratuvarda ve ANA testlerinde altın standart. Ülkemizdeki lab. % 60-70 bu yöntemi kullanmakta.
  • Enzim immuno assay ANA (EIA) testi; Ülkemizdeki lab. % 30 bu yöntemi kullanmakta.
  • Multipleks immuno assay ANA testi; Ülkemizdeki lab.. kullanımı ?
  • İmmun blot ANA testi; çok az sayıda lab var. 
  • Mikroarray ANA

Otoimmun hastalıklarda "indirekt floresan antikor-IFA ANA testi sağlılıklı-otimmun hastalıklı ayrımının yapılmasında altin standart. Diğerleri doğrulam testleri. Bu nedenle test sonuçlarında ANA testinin hangisi olduğu belirtilmeli. Testi isteyen doktor bunu mutlaka kontrol etmelidir. IFA ANA testinde testin titrasyonu yapılabildiği gibi, immmunfloresan boyama paterni tanımlanabilmekte. Ancak IFA ANA testi lab. için ciddi birt iş yükü, eğitimli personel ve test standardizasyonun kontrolleri gerekmekte. 

IFA ANA testi için HEp-2 hücreleri yada  Hep-20-10 hücreleri +/- primat karaciğer hücreleri kullanılmakta. 

IFA ANA da floresan boyanma otoantikorların hücrenin hangi yapısına karşı geliştiğne bağlı olarak çekirdek  ve siitoplamada yerleşim göstermekte. Bunlar otoimmun hastalığın tanısı hakkıda oldukça bilgi vermekte. 

  • çekidekte; homojen , çekirdeği çevreleryn, benkerl ve dotlar şekilde 
  • sitoplazma seviyesinde; kaba, granüler, filamentoz şeklinde
  • Hep hücrelerin mitoz aşamasınnın şeklinde
  • bunların mikts formları şeklinde farklı parternler göstermekte.  

Antinükleer Antikor (ANA) Paterninde Uluslararası Uzlaşı (ICAP) tarafından hazırlanmı  anapatterns.org sitesi türkçe çevisi ile güzel bir kaynak olabilir. 

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency