Aknenin klinik varyasyonları tanımlanırken, yapan nedenlere bağlı olarak; yağ içeriğinden zengin pomadlardan kaynaklanan "pomad akne", kozmetik ürünlerden kaynaklanan "kozmetik akne", güneş kaynaklı "solar akne", oklüzyon -sürtünmeden kaynaklanan "mekanik akne" gibi tanımlamalar kullanılmakta(daha detaylı bigi için...). Mesleki nedenler ile maske kullanan kişilerde(sağlık çalışanları, tekstil işçileri, kimyasal madde sektöründe çalışanlar vb) maske temas alanında, mekanik akne klinik varyantı olarak, akne problemlerin yoğun olarak gelişebildiğini biliyoruz.

Ancak son yılllarda covid pandemisinde maskelerin yaygın kullanımı ile birlikte toplumun her kesiminde maske kaynaklı akneleri daha sık görmeye başladık. Bu klinik tablo "maske kaynaklı akne, Maskne’’ olarak tanımlanmaya başlandı. 

Maskne tanısı için son 6 haftadır maske kullanımı ile birlikte aşağıda tanımlanan(kullanılan maske tipine göre kırmızı yada mavi alanlarda) alanda yeni akne kliniğinin başlaması yada eski akne kliniğinin bu alanlarda alevlenmesi gerekmektedir. Sıklıkla klasik akneden farklı olarak bu alanda yanma ve kaşıntı şikayeleri ile birlikte akne görülmektedir. Maske alanında kaşıntının varlığı kişinin elinin daha fazla maske ve altı alan ile temasına neden olmakta buda pandemide bireysel korunma ilkelerini bozmakta.

Masknede yüzde bu alana yerleşim gösteren ve yine maske kullanımından alevlenebilecek perioral dermatitis, seborheik dermatitis, pityrosporum follikulitis ve roza hastalıklarından ayırıcı tanısının yapılması gerekmektedir.  

 

Maskne kullanılan koruyucu maskenin yada yüz koruyucunun deri ile temas yüzeyinde daha fazla görülmektedir.

Maske kaynaklı akne gelişimi nedenlerini ve önlemleri 2 gurupta toplayabiliriz;

  • maskenin deri üzerinde neden olduğu basınç, sürtünme ve derinin üzerini kapatmasından kaynaklanan mekanik faktörler. Akne ve benzeri diğer cilt hastalıklarının gelişiminde ana nedenler arasında bunları tanımlayabiliriz.

Maskne ve/veya aknenin alevlenmelerinin önlenmesi için yüz maskelerinin özellikleri aşağıdaki gibi olmalıdır.  

    • Maskede doğal fiber içeren tekstiller(pamuk yada keten vb) yüksek nem tutucu özellikleri ile maske alanında düşük nem düzeyi sağlarlar. Ancak kullanım süresi uzadıkça içeriğindeki nem doygunluğu sınırlara geldiğinde yetersiz olabileceği gibi, artan bir rahatsızlik hissi, ısı artışı, yapışkanlık hissi ve mekanik sürtünmede artış yaratabilmekte.  Maskenin biyolojik sentetik tekstilden yapılmış olması kapalı alanda yüksek bir havalanma, ısının dengelenmesi ve mekanik sürtünmede azalma yaratabilmekte.  
    • maskenin rengi beyaz renk olmalı yada açık renkler tercih edilmelidir. Maskenin rengi koyulaştıkça bu ışık-güneş ışınlarının emilimi ile daha fazla ısı tutulması anlamına gelmekte. 
    • maske konuşma ve yüz mimiklerine izin vermeli, bu sırada yüzde minimum yer değiştirmeli yani deri ile sürtünmesi minimal olmalıdır. 
    • maske düz bir yüzeyi sahip olmalıdır, üzerinde katlantı olmamalıdır. 
    • maskeler yapılarında aşındırıcı metaller, yapışma-dikiş yerleri içermemelidir(özellikle nikel içeren maskeler alerjilere neden olabilir).
    • maskenin dış çerçevesi ve kulak kısımları latex ve elastin fiber içermemelidir.
    • maske özelikle yaz döneminde güneşten koyucu özelliği yüksek olmalıdır. Tekstil fiberleri yoğun ve sıkı dokunmuş olmalıdır.  
    • maske terlemeyi arttırmamamlıdır. Terleme, yüksek nem ve maskenin kapalı alanında artan ısı, deri hücreleri olan keratinositlerde ödemle sonuçlandığıda, pilosebase yapı kanallarının tıkanması yani komedon ile sonuçlanabilir. Ayrıca bu değişen olumsuz koşullar deride sebum yapımınında artışa neden olmakta. Nem artışı derinin yapısında akneye neden olan squalendede artışı ile sonuçlanmakta. 
  • maskenin deri üzerinde ısı, pH ve nem değişikliklere neden olarak biyolojik-fizyolojik etkileri

Bu fizyolojik faktörler deri yüzeyinde mikrobiyolojik dengeyi-florayı-deri mikrobiyomu etkilemekte. Deri mikrobiyomu genetik ve dış faktörler ( çevresel nem, pH ve sıcaklık gibi) ile kontrol edilmekle birlikte maske ile değişebilmektedir. Deri mikrobiyomu derinin egzama, akne, perioral dermati, seboreik dermatit, pityrosporum foliküliti ve roza hastalığında son derece önemlidir.

Maskne ve/veya aknenin alevlenmesinde mikrobiyoma değişimlerinin önlenmesi için yüz maskelerinin özellikleri aşağıdaki gibi olmalıdır. 

    • Bakır oksit içeren polyesterler, çinko oksit içeren tekstiller geniş spektrumlu biyosidal etkileri ile maskelerde bu amaçla kullanılabilir.

Maskne Tedavisi

Covid pandemi sürecinde istenilen korumayı sağlayacak yüzün ergonomisine uygun bir cerrahi maskenin kullanılması. 

Uygun koşullarda bulaşma riskini arttırmayacak önlemler alınarak maske giyme molası verilmelidir. 2 saat maske takıldıktan sonra 15 dakika ara verilmesi önerilmekte. 

Kullanılan cerrahi maske, N95 maskelerin rutin olarak değiştirilmesi gerekmekte( cerrahi maske için 4 saat ve N95 maske için 3 gün).  

Maske kullanımı öncesi tüm yüze, özellikle maske temas yzüeylerine komedojenik olmayan nemlendiriciler uygulanması

Cildin fizyolojisi ve mirobiyomasını bozabilecek sert temizleyiciler ve dezenfekanların yüzde kullanılmaması gerekmektedir.

Deri pH 5.5 yakın bir temizleme ürünü seçilmelidir.

Maske kullanımı sırasında kozmetik kapatıcıların kullanımına ara verilmelidir.

Maskenin iç kısmına kesinlikle dezenfektan ürünler; spreyler gibi, kullanılmamalıdır.

Gerekir ise bir cildiye uzmanı kontrolünde medikal akne ilaçları kullanılmalıdır.  


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency