Bilimsel çalışmalar tüm yıl boyunca güneş koruyucu uygulamasının gerekli olup olmadığını tartışa dursun magazin ve sosyal medya popüler geleneksel bir inanışı bizlere çoktan kabul ettirdi; "güneşten koruyucular tüm yıl boyunca günlük olarak kullanılması gerekmekte". Hatta bazı sağlık profesyonelleri, kozmetik firmalar, internet fenomenleri "'...herhangi bir ünlüye veya dermatoloğa sorun, onlar size tüm yıl boyunca güneş koruyucunun dışarıda olduğu kadar iç mekanda da kullanılması gerektiğini söyleyecektir." gibi klasik cümleler kullanmakta. Güneş koruyucu UV filtreleri artık günlük bakım ürünlerinin içinde görmekteyiz. Cilt kanseri ve fotoyaşlanma olasılığını azaltmaları nedeni ile güneş koruyucuların olumlu bir etki sağladıkları tartışılmaz bir sonuç. Ancak gereksiz ve yanlış kullanımları ile ilgili insan sağlığı ve çevre güvenliği endişeleri çok fazla; D vitamini üretiminde azalmaya bağlı riskler, ürün içeriklerinin temas ve fotokontak alerji rsikleri, sistemik emilimlerinden kaynaklanan genel sağlık üzerine riskleri, ultraviyole-UV filtrelerin çevre ekolojik sorunları, ürünlerin üretim ve tüketlmi sırasında karbon salınım ve temiz su kaynaklarına etkilir,. ekonomik yükleri gibi... Bu sonuçları göz önüne aldığımızda güneşten koruyucu kullanmalıyız ancak uygun ürün, doğru zaman ve sürelerde, doğru miktarlarda...

Güneşten korunma ve güneş koruyucuların kullanımı ile ilgili sık sorular, cevaplarına ait bilgiler vermeye çalıştık. 

Güneşten Korunma ve Güneş Kremleri Cilt Kanserlerini Önler mi?

Düzenli ve yeterli bir güneş koruyucu kullanımı skuamöz ve bazal hücreli deri kanserleri, aktinik keratozis ve melanoma gelişimini kesinlikle önlenmekte.

Güneş Kremleri Cilt Hasarını/Yaşlanmayı/Kırışıklıkları Önler mi?

UV maruz kalınması erken ve birikim etkisi ile geç dönemde cildin yaşlanmasına katkıda bulunan önemli bir faktördür. Güneşten korunma ve güneş kremlerinin düzenli kullanımı, ince çizgilenmeler, kırışıklıklar, pigment değişiklikleri ve telenjektaziler dahil olmak üzere fotoyaşlanma belirtilerine karşı kesinlikle koruma sağlar. Fotoyaşlanmada güneş kremlerinde UVB ve UVA filtreleri kesinlikle olmalı. Fotoyaşlanmada rolleri nedeni infrared ve görünür ışık filtrelerinin varlığı tartışmalı. 

Güneş Kremleri Tam Koruma Sağlar mı ?

Güneşten koruyucu kullanımı UV maruz kalma emniyetli süremizi uzatmakta. Herhangi bir koruma yöntemi olmasızın güneşe maruz kaldığımızda derimizde UV hasarının erken ve geç dönem bulgusu olan kızarıklık eritem gelişmekte. Cilt tipimize ve derimizin UV duyarlılığına göre belirlenen eritemin kabul edilebilir-minumum oluşabilmesi için UV yoğunluğundan bahsedilir(bu SED olarak tanımlanır). Bunun üzerindeki eriteme-güneş yanıklarına neden olabilecek UV maruz kalma fotoyaşlanma ve deri kanseri risklerinde artış anlamına gelmekte. Örneğin güneş korunmadan UV maruz kaldığınızda 2 dakikada cildinizde minumum eritem gelişiyor. SPF 30 içeren bir güne kremi sürüldükten sonra bu minumum eritemin gelişbilmesi için UV maruz kalma süresi 60 dakika olmakta. Bu süre aşıldığında UV derimize zarar vermeye başlamakta. Koruyucu kullanan kişilerde ürüne fazla güven duygusu kesinlikle daha fazla güneşlenme anlamına gelmemelidir. UV indeksin 3 ün üzerinde olduğu yaz döneminde yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanılsa bile 11.00-15.00 arası özel giysiler, geniş kenarlı şapkalar, güneş gözlükleri (örneğin, ultraviyole radyasyona karşı korumalı, göz ve çevresini tam örten güneş gözlüğü) kullanımı, gölge alanların tercihi(UV yansıtıcı yüzeyler, su ve kum gibi, gölge güvenli değil) dahil olmak üzere ultraviyole radyasyondan kaçınmaya yönelik davranışlar kesinlikle geliştirilmelidir. Tipik olarak, polyester, pamuk, naylon ve elastan gibi daha sıkı dokuma kumaşlara sahip daha kalın giysiler ve daha koyu renkler daha fazla koruma sağlar. Özel giysiler, 50'ye kadar ultraviyole koruma faktörü (UPF) ile güneşten korunmak üzere tasarlanmıştır. Tüm giysiler ıslanırsa veya gerilirse daha az ışık koruyucu hale gelecektir. 

 

Güneş Kremleri Hangi Ay, Hangi Saatler Kullanılmalı? 

Güneşten korunma zamanı ve süresi kişinin bir yıl boyunca güneşe ve UV maruz kalma yoğunluğuna ve süresine göre belirlenir. Burada kişinin güneş-UV duyarlılığı(ışık alerjisi, porfiria ve lupus gibi sistemik hastalıklar, duyarlılık arttırıcı ilaç kullanımı vb.) ve riskileride(geçirilmiş deri kanserleri, rsikli deri lezyonları, pigmentasyon problemleri vb) önemlidir. Duyarlılığı ve riskleri olmayan kişilerde basit öneri bulunduğunuz yer ve zamanda UV yoğunluğunu tanımlayan UV indexin kullanılmasıdır. Bu kesinlikle doğru zamanda güneş kremi kullanımı için son derece önemli. 

UV indeks dünya yüzeyindeki güneş UV radyasyonunun seviyesini tanımlar. UV İndeksi 1 (veya “Düşük”) ile 11 ve üstü (veya “Aşırı”) arasında bir ölçekleme ile rapor edilir. Bulunduğumuz lokasyonda UV indeksi önceki sene ölçülen UV indekslerinin ortalaması olarak tanımlanır. UV indeksi ve gün içerisindeki saatlik değişimi için telefon aplikasyonları kullanılabilir. Ücretsiz ve Türkçe dil seçeneği olan bir uygulama olan "Sunsmart" bulunduğunuz yerin günlük ve önümüzdeki 5 günü kapsayan UV indeksini ve gün içerisinde bu indekse sahip saatleri göstermekte. Örneğin; 

UV indeksin 3 ün üzeride ise güneşten korunmak ve güneş kremleri kesinlikle kullanmak zorundayız. UV indeksinin 3 ve üzerine çıkacağı tahmin edildiğinde;

  • yüz, kulaklar, saçlı deri, boyun ve dekolte alanı, ön kol ve alt bacak gibi giysiyle örtülmemiş alanlara güneş kremleri kullanılmalıdır. 
  • Güneş kremleri UV indeksin 3 ün üzerinde olduğu zaman diliminde UV aşırı maruz kaldığımız günlük aktiviteler sırasında kullanılmalı, işe gidip gelmek, açık alan ev işleri, alışveriş yapmak vb.
  • Güneş kremleri UV indeksin 3 ün üzerinde olduğu zaman diliminde UV aşırı maruz kaldığımız planlanmış veya uzun süreli açık hava etkinlikleri sırasında murlaka kullanılmalı. Açık alanda çalışma, bahçe işleri, açık havada egzersiz ve spor, doğa yürüyüşleri, havuz veya plaj vb. aktivitelerde.  

UV indeks 3 ün altında ise güneş kremlerinin kullanıma kesinlkle gerek yoktur. 

Ultraviyole Koruyucu Giysiler Normal Giysilerden Üstün mü?

UV korumalı giysiler basit ancak etkili bir güneşten korunma yöntemidir. UV korumalı giysiler için güneşten koruyuculardaki SPF ölçeğine benzer "ultraviyole koruma faktörü-UPF" ölçeği kullanılır. UPF 15 ve 20 ise iyi UV koruması, UPF 25, 30 ve 35 çok iyi ve UPF 40, 45, 50 ve 50+ mükemmel UV koruma olarak tanımlanır. Avrupa standartları giysilerde UPF'nin  40+ olmasını önermekte. Maalesef ülkemizde giysi etkiketlerinde UPF ölçeği yok.  UPF ölçeği tekstil dokusunun yoğunluğu, içeriği, rengi, esnekliği gibi faktörler ile belirlenir.  Bu giysiler normal giysilere göre öncelkle daha kalın ve ağırdır, koyu renkler tercih edilir. UPS en yüksek tekstil kaynakları likra/elastandır bunları plastik, naylon ve polyester izlemekte. Giysilerde UPF etiketleri mevcut değilse genellikle kumaş ağırlığı ve kalınlığı daha fazla olan giysiler seçilmeli, daha sıkı dokumalar, daha koyu renkler ve likra/polyester tekstiller tercih edilmeli. Kumaşta esneme, ıslanma ve sık yıkama UPF değerini düşüreceği için dikkatli olunmalı.

Güneşten Korunmada Güneş Gözlükleri Nasıl Olmalı ?

Gözlerde UV hasarı katarakt, maküler dejenerasyon ve pterjium gelişimi ile ilşkilidir. Bu nedenle güneş gözlükleri kesinlikle kullanılmalıdır. Güneş gözlükleri kozmetik amaçlı kullanılanlar(görünür ışık ve UVA karşı %0-60 ve UVB karşı % 87.5-95 koruma sağlayanlar), günlük aktivitede kullanılanlar(görünür ışık ve UVA karşı %60-92 ve UVB karşı % 95-99 koruma sağlayanlar) ve özel güneş gözlükleri(deniz ve kar aktivitelerinde kullanılan bu güneş gözlükleri görünür ışık %97, UVA karşı %98.5 ve UVB karşı % 99 koruma sağlayanlar) olmak üzere sınıflandrılmış. Yoğun güneş aktivitelerinde şapka ile birlikte günlük aktivite yada özel güneş gözxlükleri tercih edilmelidir. Gözlükler göz çevresini tam olarak örtecek bir engonomiye sahip olmalıdır. Güneş gözlüğünün cam rengi çok koyu olmamalıdır(koyu renk cam göz pupillerinin genişlemise neden olarak gözde retinaya daha fazla UV ulaşmasına neden olmakta).

Güneş Kremlerinin SPF Değeri Ne Kadar Olmalı ?

İdeal değer clt tipinize ve bulunduğunu yerin UV indexine göre değişmekle birlikte SPF nin kesinlile 30 ve yukarı olması gerekmektedir. Çok yüksek SPF değerleri daha fazla koruma anlamna gelmiyor. Örneğin SPF değeri 50 bir güneş kremi ile 100 olan diğer bir krem arasında 2 kat bir koruma yok sadece % 5 lik bir fark olmakta. 

Güneş Kremlerinin SPF Değeri Ne Anlama Gelmekte ?

Güneşten kremlerinin koruyucu ölçeği olarak kullanılan SPF değeri, laboratuvar ortamında deri yüzeyine 2 mg/cmürün sürüler sonrasında bu alan belli UV dalga bandıyla sınırlı bir güneş simülasyon lambasına maruz bırakılarak  bulunmakta. Güneş ışığında ise UVB ek olarak görünür ışık, UVA ve kızılötesi-infrared ışıkta bulunmakta. Buda ürün üzerinde yazan SPF lerin  güneşte daha düşük kalacaklarını gösterir.  Laboratuarda ölçüldüğünde 50 SPF sağlayan geniş spektrumlu bir güneş koruyucunun, doğal güneş ışığında yaklaşık 20 civarında etkili bir SPF sağladığı düşünülmekte. nın tahmin edildiği gösterilebilir. Ayrıca deri yüzeyinde cm2 de ideal 2 gr ürün kalınlıkğı sağlanamadığı için SPF 30 yerine 50 + ürünler önerilmekte(SPF 50 + kullanımı aslımnda ideal SPF 30 sağlamakta, klinik çalışamalar ürün ideal miktarın ancak % 50-70 nin uygulanabildiğini göstermekte). UV indeks 3 ün üzerinde olduğu saatlerde, açık alan aktivtelerde SPF 50+ UVB ve  PA ++++ UVA filtre içerikli bir güneş kremi kesinlikle kullanılmalı.  

İdeal Güneşten Koruyucu, Jel, Krem, Losyon yada Sprey Gibi Hangi Formda Olmalıdır ?

Güneş kremlerinde UV filtreler ve aktif içerikler bir taşıcı sistem içerisinde sıklıkla emülsiyon olarak hazırlanmakta. Emülsiyonlar losyon, krem yada jel formunda. Emülsiyonlar su içersinde yağ - O/W yada yağ içerisinde su W/O formundadır. O/W emülsiyon formları yağlı ciltlerde daha fazla tercih edilir ve kullanıcıya daha hafif bir ürün hissi vermekte ancak ter ve su temasına daha az dayanıklıdır. W/O emülsiyonlar suya daha dayanıklı olarak etiketlenirler ancak deride yağlanma, komedojenik ve akne klinğinde alevlenme nedeni ile dikktatli kullanılmalıdır. Bu nedenle sıklıkla içeriklerinde antikomedojeniklerde bulunmakta. Kesinlikle cilt tipinize ve problemlerinize ugun bir güneşten koruyucu fromu seçilmelidir. Sprey fromunda güneş koruyucuların solunma riskleri nedeni ile kesinlikle kullanımları önerilmemekte.

Filtrelerin ürün içerisinde homojen olması deri üzerine sürüldüğünde homojen bir SPF değerinin sağlanmasını sağlamakta. Ürün deri üzerine kolay uygulanıyor ise homojen olduğu ve filtrelerin deri yüzeyinde homojen bir dağılım gösterdikleri anlamına gelmektedir. Bu kullanıcı memnuniyeti açısından önemli. Örneğin uygulaması kolay olmayan ve deri üzerine sürüldüğünde daha rahatsız bir his yaratan fiziksel filtreler kulanıcılar atarfaından daha az tercih edilmekte ve bu özerlikleri ile deri yüzeyine ideal miktarlarının çok altında uygulanmakta. Bir güneş kremi kesinlikle kolay uygulanabilir homojenlikte olmalıdır. 

Suya Dayanıklı Güneş Kremleri Ne Zaman Kullanılmalıdır?

Bir güneş koruyucunun suya dayanıklı ifadesi deriye uygulandığında deri yüzeyine ne kadar iyi bağlandığına, yüzme, terleme, sürtünme ve diğer fiziksel temas gibi olumsuz koşullara ne kadar dayanıklı olduğuna göre belirlenir. Suya ve terlemeye dayanıklı olmayan güneş kremleri koruyucu etkisinin neredeyse tamamının su-terleme koşullarında 20 dakika içerisinde kalındığında kaybolduğu saptanmış. Bir güneş kreminin "suya dayanıklılık- waterproof” tanımı bu sürenin 40 dakikaya, "terlemeye dayanıklılık-sweatproof” tanımı ise 80 dakikalara uzadığı anlamına gelmekte.  Su ve terlemeye dayanıklılık dışında fiziksel sürtünmeye dayanıklılık güneşten koruyucuların koruyuculuğunu etkileyebilir. Güneşten koruyucuların fiziksel temaslara karşı dirençli olması için deriye uygulandıklarında deri üzerinde bir filim tabakası oluşturacak çşekilde kurumaları gerekmekte. Bu süre minumum 20 dakika olarak saptanmış. Bu nedenle güneş kremleri kesinlikle güneş aktivitesinden 20-40 dakikka önce sürülmesi önerilmekte. Ancak bu süreler sağlansa bile kum gibi fiziksel sürtünme koşullarında ürünün koruyuculuğu %15-%60 oranında kaybolmakta. Güneş akitivitesi sırasında aşırı terleme, su teması(duş, havuz, deniz gibi), fiziksel temasın (giysiler, kum ve fiziksel aktivite gibi) olduğu durumlarda su, terleme ve fiziksel temasa dayanaıklı ürünler tercih edilmeli ve bu aktivitelerden herhangi birinin ardından güneş kremi kesinlikle yeniden uygulanmalıdır.

Dudak Güneş Koruyucular Kulanılmalı mı ?

Güneş aktivitelerinde UV'ye yoğun maruz kalan dudaklar güneşten korunmanın kesinlikle bir parçası olmalıdır. Bu nedenle günlük dudak bakımı için kullanılan balm, parlatıcı, ruj ve nemlendiricilere güneş filtreleri eklenmekte. Bu ürünlerin kullanımı kadınlar arasında daha yaygın olduğu için özellikle alt dudak deri kanserleri erkeklerde daha fazla görülmekte. Güneş aktivitesinde güneş kremleri dudaklara daha sık kullanılmalı. 

Güneş Kremlerinin Son Kullanma Tarihleri

Güneş koruyucu ürünlerin son kullanma tarihleri kesinlikle kontrol edilmelidir. Sıklıkla bu süre üretim tarihlerinden sonra 2 yıldır. Bunun dışında ürün açıldıktan sonra kullanım süreleride önemlidir. Bir çok ürün için bu süre 6-12 ay olarak tanımlanmış. Bu süreler kullanım, saklanma, ürünün formülasyon koşulları ile değişkenlik göstermekte. Güneşten koruyucular oda sıcaklığında saklanmalı. Bazı ürünlerin -20°C ile 60°C arasında değişen sıcaklıklarda 8 saat boyunca bekletildiğinde fazlarında ve renklerinde değişimler gözlenmekte. Ürünün koruyuculuğu değişmese bile bu tür makroskopik değişiklikler olduğunda kesinlikle kullanılammalıdır. 

Güneş Koruyucu Ürünler İdeal Olarak Hangi Miktarlarda Uygulanmalı ?

İnsanların güneşten koruyucu kullanım alışkanlıkları(miiktar, süre, sıklık...vb) araştırılmış ve aşağıdaki sonuçlar elde edlmiş

  • güneş koruyucu ürünlerin deri yüzeyine ideal miktarlarının ancak yarı kalınlıkta, 1 mg/ cm2  uygulanabildikleri görülmüş
  • kış döneminde ürünler vücut yüzey alanının yaklaşık %10'unu oluşturan ellere ve yüze, günde bir kez ortalama 1 mg/cm2 düşünüldüğünde haftalık 10 g ürün kullanıldığı 
  • tatiller dışında yaz döneminde hafta içi haftalık kış dönemi kadar ürün kullanılırken, ürünler vücut yüzey alanının yaklaşık %20'sini oluşturan yüzx, boyun, dekolte, ön kol ve ellere günde bir kez uygulanır. Bu şekilde yaz ayı boyunca haftalık uygulama 14 gr civarındadır.
  • Yaz tatillerinde ise(kumsalda güneşlenme ve gezme) yüz, gövde, kollar ve bacaklar gibi açık alanlara yani vücut yüzey alanının yaklaşık %90 güneşe maruz kalır. Ancak güneş kremlerinin tatil sırasında ortalama vücut yüzeyinin yaklaşık üçte ikisine uygulanabildiği gözlenmiş( % 50-75 oranları). Günlük yaklaşık 30 g'lık bir ürün kullanımı. Buda 2 haftalık tatilde ortalama 420 g'a veya yaklaşık iki adet 200 mL'lik güneşten koruyucu şişesine denk gelmekte. Yaz tatilinde güneş koruyucu kullanımının yıllık kullanımın yaklaşık %40'ını oluşturmakta. Bu oranlar tatilin süresine, tatil coğrafya bölgesine ve güneş yoğunluğuna göre değişebilmekte. Yoğun güneş aktivitelerinde giysi ve gölgelik gibi diğer güneşten korunma yöntemleri ile güneşten korunma desteklenmelidir. Tatilde ne kadar güneş konusunda bilinçli olsakta hepmiz tatil bitiminde bronz hafif eritenli bir cilde sahip olmak  ile dönmei istiyoruz. Güneşe maruz kalmayı en aza indirmek isteyen ancak tatil bitiminde azda olsa bronz olmak isteyen kişileri tatilin sonlarında yüksek koruma faktörlü bir güneşten koruyucu kullanımını azaltıp kıyafet ve gölgeyi tercih edebilirler. 

Ürün üzerinde SPF değerinin korunması için her 2 saatte bir ortalama 1-2 mg/cm2 uygulama kalınlığının deri yüzeyinde sağlanması gerektiği ileri sürülmekte. Sıklıkla ürünlerin 0,5 ila 1,5 mg/cm2 arasında kullanıldıkları gözlenmiş. BÜrünün deride miktarı yanında uygulandığında kalıcılık süreleride son derece önemli. Cilt yüzeyinde iyi bir kalıcılığa sahip bir ürün tanımı tek bir uygulamada deri üzerindeki kalınlığını 6 saat süre ile koruyabilmesi için kulanılır. 

Ürün üzerinde belirtilen koruma faktörünün sağlanabilmesi için 1 cmderi yüzeyine 2 mg ürün kullanılmalıdır. Erişkin bir insanda vücut deri yüzey alanı ortalama 1.73 m2 ve tüm vücuda 2 mg/cm2 yoğunukta güneş kremi uygulandığında 35 ml ürün miktarı hesaplanmakta. Uygulama miktarının daha anlaşılabilir olması için 2 mg/cm2 ifadesi yerine tüm vücut için 35 ml ifadesi kullanılmakta. Hatta ürünün pratikte yetersiz kullanımı göz önüne alınarak bu miktarın 35-55 ml arasında olması gerektiği düşünülmekte. Bu miktarlar için pratik ölçükler; 1 shot bardağı 45 ml, su bardağı 200 ml, klasik Türk kahvesi fincanı 75-90 ml , filtre kahve fincanı 90-120 ml, yemek kaşığı 10-15, tatlı kaşığı 5 ml, çay kaşığı 2.5 ml gibi kullanılabilir. 

Son yıllarda güneş kremlerinin ideal miktarlarda ve bol sürülmesi kesinlikle istenmekte. Erişkin bir insanda örnek miktarlar aşağıda yer almakta. 

Güneş Kremleri Ne Sıklıkta Tekrarlanmalı? Su Teması, Terleme ve Fiziksel Aktivite Sonrası Uygulanmalı mı?

Güneş kremleri deriye uygulandıklarında koruma potansiyelleri 4-6 saat azalarak devam etmekte. Ancak koruyucuların deri yüzeyinden uzaklaşmasına neden olabilecek su teması, terleme, fiziksel sürtünme aktiviteleri var ise ürünler 2-3 saatte kesinlikle yeniden uygulanmalıdır. 

Güneş Kremleri Farklı Cilt Tonlarına Göre Değişir mi?

Cilt kanseri koyu tenli Afrika kökenli ırklarda yalnızca %1-2'sinde, Asya ve Latin ırklarında %2-4 ünde görülürken açık tenli ırklarda %20-30 oranında belirgin olarak daha fazladır. Kuşkusuz cilt rengi(pigmentasyonu) güneşten doğal korunmada önemli bir faktör. Açık tenlilerde derinin doğal pigmentasyonu kaynaklı SPF si 3.4 iken koyu tenlilerde SPF 13.4 kadar yüksek. Fitzpatrick tarafından belirlenmiş cilt tonuna uygun SPF değerli güneş kremleri kullanılmalıdır.

Güneş Koruyucu Filtrelerin Riskleri Var mı ? Güneş Kremi Zararlı mı ?

Güneş krem içeriklerinin genel sağlığa ve çevreye olan olan olumsuz etkileri son yıllarda tartışılmakta. Her yıl ürünlerin içerikleri "genel olarak güvenli ve etkili ürünler", "daha fazla güvenlik ve etkinlik bilgisine ihtiyaç duyulan ürünler" ve " endişe verici ve şüphe duyulanlar" şeklinde tanımlar, sağlık bültenlerinde yayınlanmakta.

  • Acil güvenlik endişeleri olmamasına rağmen, 12 organik (kimyasal) güneş koruyucu bileşeni şüpheli konumunda yayınlandı; sinoksat, dioksibenzon, ensulizol, homosalat, meradimat, oktinoksat, oktisalat, oktokrilen, padimat O, sulisobenzon, oksibenzon ve avobenzon olmak üzere. Art arda 4 gün boyunca maksimum kullanım koşulları altında uygulandığında, bu bileşiklerin kan seviyeleri ABD Gıda ve İlaç İdaresi kılavuzlarında tavsiye edilen seviyeleri üzerinde saptanmıştır. Üstelik bu bileşenlerin her birinin uzun yarılanma ömürleri bulunmakta. Bu da düzenli güneş koruyucu kullanımının vücutta birikime yol açabileceğini göstermekte. Bu nedenle güneş kremlerinde fiziksel güneş filtreleri tercih edilmekte.  
    • Son yıllarda benzofenon içeren filtrelerin( BP-2 ve 4-hidroksibenzofenon ) sistemik emilimi ve buna bağlı östrojenik ve antiandrojenik aktiviteleri gündeme gelmiş. Bu filtreleri içeren erkeklerde kısırlık gelişebileceği yönünde çalışmalar bulunmakta. Benzer etkinlikler oksibenzon (BP-3 olarak da bilinir ve % 2 üzerindeki konsatrasyonları deriden emilim göstermekte) ve oktinoksat içinde ileri sürülmüştür. Bu ürünler maalesef plastik ve kozmetik sektöründe fotostabilite için kulanılmakta, şampuan, bakım kremleri, losyonlar, saç spreyleri ve parfümlerde yer almakta.
    • Hamilelik sırasında yüksek düzeyde oksibenzona maruz kalmanın, erkek yenidoğanlarda gebelik yaşının azalması ve kız yenidoğanlarda doğum ağırlığının azalması ile ilişkili olduğu bulunmuş. 
  • Güneş koruyucular içerisinde bulunan inorganik- fiziksel UV filtreler ürün kullanım memnuniyetini arttırmak için nanopartiküler halinde kullanılmakta; çinkok oksid ve titanyum oksid gibi. Bunların deri tarafından emilimleri ve sitemik dolaşıma katılma riskleri bulunmakta( serbest oksijen radilkallerine neden olabilmekteler).İnorganik filtrelerin nanopartiküller yapıları sistemik emilim riskini arttırdığı için güneş kremlerinde kullanılmaması tartışılmakta. 
  • Bazı içeriklerin güvenlik sorunları nedeniyle güneşten koruyucular içerisinde yer almaması istenmekte; PABA ve trolaminesalisilatın gibi.
  • Güneşten koruyucular iritan ve alerjik içerikleri ile duyarlı kişilerde temas egzamaları ve temas alerjik deri reaksiyonlarına neden olabilmekte. Bazı güneşten koruyucular UV ile deride fotokontakt egzamalara neden olabilmekte. Bunların görülme sıklığı toplumlarda % 2 kadar yüksek oranlardadır. Kimyasal güneşten koruyuculardaki bileşenlerin bazıları; özellikle benzofenon-3, oktil metoksisinnamat ve oktokrilenin fotoalerjik kontakt dermatitte yol açabileceğini biliyoruz. Bu nedenle ürün kullanımında deri reaksiyonları yakından takip edilmelidir.
  • Ayrıca bazı UV filtreleri ile ilgili çevre sağlığı ve güvenliği kaygıları bulumakta. Oksibenzonun biyolojik yaşam üzerinde morfolojik deformasyonlara yol açması, DNA hasarı etkisi, endokrin sistem üzerindeki etkileri nedeni biyolojik yaşam için bir tehtid olduğu düşünülmekte. Özellikle küresel iklim krizi ile birlikte güneş koruyucu bileşenlerin mercan resifleri üzerindeki etkileri bilimsel araştırmaların güncel odak noktasıdır. İn vitro çalışmalar, oksibenzonun mercan resif larvalarını etkilediğini ve mercan resiflerinin ağartılmasında rol oynayabileceğini göstermiştir .  Ayrıca, hemen hemen tüm su kaynaklarında, bitkilerde ve çeşitli balık türlerinde organik UV filtrelerinin varlığıda gösterilmiştir. Son zamanlarda yapılan bazı araştırmalar, çeşitli su kaynaklarında kimyasal güneş koruyucu bileşenlerin tespit edilebildiğini ve atık su arıtma işlemine rağmen varlığını sürdürebildiğini bildirmiştir. Son zamanlardaki bir diğer endişe ise çeşitli balık türlerinin dokularında güneşten koruyucu filtrelerin tespit edilmesi, biyolojik birikim ve biyomagnifikasyon olasılığının artmasıdır. 
  • Güneş koruyucu kullanımı ve deride D vitamini sentezini baskılanması, D vitamini eksikliği riski halen tartışmalı.Daha geniş deri yüzeyinin güneş görme ve daha uzun güneşte kalma süreleri nedeni ile yaz aylarında D vitamini sentezinde bir sorun olması pek olası değil. Yaz döneminde güneş koruyucuların tüm vücut bölgelerine uygulamamaları ve eşit olmayan oranlarda sürmeleri bazı bölgelerinin çok az korumaya sahip olacağı veya hiç korumaya sahip olmayacağı anlamına gelmekte. Bu alanlarda D vitamini sentezlemek için yeterli UV'nin cilde nüfuz edeceği anlamına gelir. Ancak daha kuzeydeki enlemlerde kış aylarında yalnızca yüz ve eller güneşe maruz kalabilir ve bu alanlara UV ​​filtreleri içeren güneşten koruyucu yada günlük bakım ürünleri kullanımı D vitamini üretimini tehlikeye sokabilir. 

Güneş Kremlerinin Çocuklarda ve Emziren Annlerde Kullanımı Güvenli mi?

Güneş kremleri ürünün üzerindeki tanımlardan bağımsız olarak 6 aydan küçük çocuklarda kullanımı kesinlikle önerilmemekte. Bu dönemde direkt güneş temasının azlatılması, giysilerin kullanımı gibi önlemler alınmalıdır. 6 aydan büyük çocuklarda ise vücut yüzey deri alanlarının erişkinlere göre düşük olması, deri gelişiminin tamamlanmaması ve epidermal incelik nedeni ile güneşten koruyucuların sistemik emilim riskleri daha yüksektir. Özellikle nanopartiküler filtrelerin çocuklarda kullanımına dikkat edilmelidir. 

Emziren annelerde sütlerinde yapılan çalışmalarda, annenin güneşte koruyucu kullanımı sonrası anne sütlerinde filtreler gözlendiği için emzime döneminde annenin güneşten koruyucu kullanımı tartışmalıdır. 

Güneş Kremleri Nasıl Sürülmeli ? 

Güneş kremleri güneşe maruz kalacak tüm vücut bölgelerine deri üzerinde bir tabaka oluşturucak şekilde hafif masajlarla uygulanmalı. Kullanımı sırasında sert ve uzun masaj iile uygulama ürünün SPF değerinin % 20 oranında azaltmakta.  

Güneş Kremleri Sürüldükten Ne Kadar Zamna Sonra Giysiler giyilebilir ?

Güneş kremleri güneş aktivitelerinden önce, kapalı bir ortamda, deri üzerinde kuruyarak(su, terleme ve fiziksel sürtünmelere karşı deri üzerinde kalması için) kalabilmesi için minumum 20 dakika önce sürülmelidir. Açık alanda sürülmesi bu zaman diliminde UV maruz kalınması anlamına gelmekte.  Sürülmesi sonrası giysilerin giyilmesi için ortalam en az 8 dakika beklenilmesi istenmekte.  

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency