Dövmenin yaptırılması ve silinmesi aşamasında renk son derce önemlidir. Bu nedenle bu makalede renk kavramını anlatmaya çalıştık.

Hangi ortamda olursa olsun kendiliğinden ışınım yayarak görülebilen cisimlere ışık kaynağı denir. C ile gösterilir(Yunanca'da Celeritas tan hızdan gelmektedir).

Işınım elektromanyetik dalgalar veya parçacıklar şeklinde enerjinin yayılması ya da aktarılmasıdır. Işınım “ sinus dalgası” ve “parçacık” şeklinde hareket eder ve elektronik ve manyetik alanı ile diğer elektromanyetik ışınımlar (EMI) gibi “foton” adı verilen "paketlerden" oluşmaktadır.

Işığın boşluktaki hızı yaklaşık 300,000 km/s'dir. (Tam olarak 299,792,458 m/s'dir).

Uzayda yayılan herhangi enerjinin yayılma şekine ışınım ve radyasyon denmektedir. Işınımın fizikte radyasyon olarakta tanımlanır. Radyasyon ayrıca radyo aktif  maddelerin alfa, beta, gama gibi ışınımları yaymasında denilmektedir.

Elektromanyetik ışınım(elektromanyetik dalga ya da elektromıknatıssal ışınım, EM radyasyon veya EMI olarak kısaltılır); yüklü bir parçacık boşlukta veya bir madde içerisinde sinus dalgası şeklinde hareket etmekte ve bu sırada birbirine dik elektrik ve manyetik alan oluşturmaktadır. EMI boşlukta ışık hızı ile yayılmaktadır. Bu nedenle EMI oluşturan yüklü parçacıkların farklı dalga boyu ve frekansı vardır. Bu farklıklarına göre EMI sınıflandırılmıştır.

Artan frekansa ve azalan dalga boyuna göre; Radyo dalgaları, Mikrodalgalar,Terahertz ışınımı, Kızılötesi ışınım, Görünür ışık, Morötesi ışınım, X-ışınları ve Gama ışınları gibi. EM de ışınımın frekansı ve dalga boyu bulunmaktadır.

Frekans ile dalga boyu arasındaki ilişki;   f = c / λ formülü ile tanımlanır. Burada c metre/saniye cinsinden ışık hızı, λ nm cinsinden dalgaboyu ve f de THz (terahertz) cinsinden frekanstır. (Hertz'in üst katı Terahertz THz kısaltmasıyla gösterilir. 1 THz = 1012 Hz.) Buna göre, optik bölgenin en düşük frekansı 405, en yüksek frekansı da 790 THz. dir. Ancak ışıkla ilgili frekanstan çok dalgaboyu kullanılmaktadır.

Işık, bir ışık kaynağında çıkan ışınımın cisimlerin yüzeylerine çarparak yansıması sonucu görünmesini sağlayan fiziksel olgudur. Görünür ışık (yaygın kullanımı ile ışık), insan gözü tarafından algılanabilen ve görülen elektromanyetik ışınımın bölümüdür. Görünür ışığın dalga boyu 400 nm ile 700 nm arasındadır. İnsan gözü 380nm ile 780nm arasındaki dalgaboylarını algılayabilir,

Renk; ışığın gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkan beynimizin bir duysal algısıdır. Bu algılama ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen soğurulup kısmen yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar “renk tonu” veya “renk” olarak adlandırılır. Tüm dalga boyları aynı anda gözümüze ulaşırsa bunu beyaz, hiç ulaşmazsa siyah olarak algılarız.

Renklerin gözde farlı algılanması dalga boylarına bağlıdır.

İnsan gözü her dalga boyundaki ışığı farklı renkte görür. 740 nm dalga boyunu kırmızı olarak algılarken 380 nm dalga boyuna yaklaştıkça yani dalga boyu azaldıkça renkleri turuncu , sarı yeşil, mavi ve mor olarak algılamaktayız.

Işıkta renkler tanımlanırken temel ve ara renkler olarak tanımlanmaktadır.

Temel ışık renkleri, kırmızı, yeşil ve mavidir.

Ara renkler bu üç rengin karışımıyla elde edilir. Kırmızı + Mavi = Majenta gibi.

Işık renkleri üst üste geldiğinde daha açık ara renkleri hatta ışık tayfında olduğu gibi beyaz renk ortaya çıkmaktadır.

Doğada tek renk dalga boyuna ve frekansa sahip renge “saf renk; arı renk” denilmektedir. Ama, doğada böyle saf bir renk bulunmaz.

Renkler yukarda tabloda tanımlandığı gibi belli dalga boylarının aralığı ile tanımlanır. Örneğin 490-450 nm dalga boyu aralığı mavi renk gibi. Teknolojik olarak bu renkler “doymuş renk” olarak tanımlanır.

Lazer ışınları tek dalga boyları ile saf renk üretebilirler. KTP lazerin 532 nm de yeşil renk olması gibi. Ama lazer hariç, ışık kaynakları arı renkte ışık üretemezler.

Işığın bu özellikleri dışında pigmetlerin renkleri de hiçbir zaman saf renk özelliğinde değildir.

Pembe, gök mavisi, krem, bej, eflatun gibi renkler günlük hayatta pastel renk olarak tanımlanır. Bu renkler saf renk değildir yani bu renkler doymamış renklerdir. Bunların görünür ışıkta spektrumları daha geniş bir bantla ifade edilmektedir. Geniş bir bantla temsil edilmek demek, pastel renklerin çok sayıda dalgaboyuna sahip olması demektir. Kısacası, pastel rengleri mavi ışıkta olduğu gibi 490-450 nm gibi daha dar bir dalga boyu aralığında ıfade edemeyiz. Bunun yerine, pastel renkler için “hakim dalga boyu” tanımı kullanılmaktadır.

Üç ana renk yani mavi, kırmızı ve yeşil bütün renklerin oluşmasını sağlamaktadır. Gerçi bu üç ana renkte tek bir dalga boyu ile tanımlama zordur. “Uluslararası Aydınlanma Komisyonu” üç ana rengi 700 nm dekini kırmızı,546.1 nm dekini yeşil ve 435.8 nm dekini mavi olarak tanımlamıştır.

Bütün renkler x ekseni kırmızı ana renk ve y ekseni yeşil ana renk olacak şekilde bir koordinat sisteminde gösterilmektedir.

Bu düzleme bakıldığında renklerin at nalı şeklinde bir geometrik şekil oluşturarak yerleştiği görülür. Bu düzlemde sol alt uç kısa mavi ışık dalga boyunun, sağ uç ise kırmızı ışık dalgaboyunun bölgesidir. Bu at nalı geometrik şeklin sağ yarısında sıcak renkler sol yarısında ise soğuk renkler yer almaktadır. Bu geometrik şeklin alttaki taban çizgisi mavi ile kırmızı bağlayan çizgidir. Bu çizgi üzerinde mor ve bordo renkler yar almaktadır. Bu çizgiye aspektral çizgi denilmekte ve buradaki renlerede aspektral renkler denilmektedir. Bu şeklin iç bölgesindeki renkler ise doymamış yani pastel renkler yani değer renklerin birleşimleridir. Merkeze gidildikçe, bu renklerin giderek açıldığı ve beyaza dönüştüğü görülmektedir.

Pastel renkler daha önce anlatıldığı gibi aslında ana 3 rengin bir türüdür. Mesela pembe gerçekte kırmızının pastel tonudur. Pembe bu geometrik şeklin iç bölümünde, fakat kırmızıya yakın bir bölgede yer almaktadır. Yani özetle pembe bir pastel renk ancak pembenin hakim rengi kırmızıdır ve bu kırmızıya “hakim renk” ve bunun dalga boyunada “hakim dalga boyu” denilmektedir.

Bu geometrik düzlem kullanılarak bir rengin hakim rengi ve hakim renk dalga boyu bulunabilmektedir. Örneğin pembenin bir tonu olsun. Bu renk geometric düzlemde işaretlenir. Bu noktaya geometric düzlemin beyaz olan tam merkezinden bir doğru çizilir ve bu doğru dış bölgeye doğru uzatılır. Doğrunun geometrik yeri kestiği dalga boyu hakim dalga boyu, bu noktadaki renk te hakim renktir.

Renklerin tamlayanı yani karıştırıldığında beyaz renk renk elde edileni da son derece önemlidir. Bu geometrik düzlemde aslında her rengin bir tamlayanı yani karıştırıldığında beyaz elde edileni vardır. Renk ile tamlayanı uygun ölçülerde karıştırıldığında, beyaz elde edilir.

Tamlayan renk bizim için lazerde dövme çıkarmada önemlidir. Tamlayan rengi bulmak için, renk ile beyaz arasındaki doğru karşı yöne doğru uzatılır. Doğrunun karşı tarafta geometrik yeri kestiği nokta tamlayan renktir. Mesela, şekilde 600 nm deki kırmızı tonu ile beyaz arasındaki doğru beyazdan sola doğru uzatıldığı zaman, geometrik yeri yaklaşık olarak 490 nm. deki turkuazda keser. Şu halde 600 ve 490 nm.deki renklerin tamlayan olduğu söylenebilir. Bu kurala uymayan; bu geometrik şekilde, yeşil tonlarının tamlayanının aspektral renkler olduğu görülmektedir. Bu yeşil renk ile bir başka spektral rengi karıştırarak, beyaz elde etmenin mümkün olmadığı anlamına gelir.

Her renkteki ışık birbiri üstüne geldikçe toplam enerji artar ve ışık daha aydınlık bir renk alır bu RGB olarak anımlanır(RGB; Red=Kırmızı, Green=Yeşil ve Blue=Mavi yani ışığın temel üç ana renginden gelmektedir).

Nesnelerin renkleri ise üst üste gelen pigmentelerden oluştuğu için üzerine gelen ışığı daha az yansıtır bu rengin koyulaşmasına neden olmaktadır. Bu renk sistemlerine CMYK denilmektedir. Pigmentelerin ana renkleri olan majenta, siyan ve sarıdan gelmektedir. Dolayısı ile RGB renk tanımı bir kaynaktan çıkan ışık ve ana renklerini daha iyi temsil ederken, CMYK bir ışık kaynağından gelen ışığın bir nesne üzerinden yansıdıktan sonraki renkleri temsil etmektedir. Basit anlatımı ile bir televizyon gibi ışık kaynaklarındaki renlerde RGB den bahsederken offset renkli baskıda CMYK kullanılıyor.

İnsan gözü aslında RGB ve CMYK kullanmaz. HSL dediğimiz (Hue, Saturation, Brightness) olarak bilinen sistemi kullanmaktadır. L, lightness yani rengi oluşturan aydınlık/karanlık değeri (bir renk açık mı koyu mu?). S: Saturation, yani Rengin doygunluk değeri,(çingene pembesi mi, pastel pembe mi?), H: Hue yani rengin rengi. Aslında insan gözü daha çok kontrasla ilgilenir. Sonuç olarak bir göz herhangi bir renk içerisinde ne kadar kırmızı, yeşil, mavi (RGB) ya da magenta, cyan sarı (CMYK) olduğunu anlamaz iken, hangi renkten, ne kadar doygun ve ne kadar açık/koyu olduğunu (HSL) kolayca anlayabilir.

Gördüğümüz renk ana renk ve onun tonları ise bu monokromatik renk olarak tanımlanıyor. Yani rengimiz mavi ise, diğer renkler açık mavi ve koyu mavi gibi,

Ana rengin komşusu renkler ile birlikteliği varsa bunlara analog renler denilmektedir. Örneğin mavinin mor yeşil komşuluğu renkleri gibi.

Pigmentlerin yani basitçe boyanın ana renkleri ise majenta, sarı ve siyandır. Bunlar birbirine karıştıkça kırmızı, mavi ve yeşil ara renkleri yapmakta ancak ara renkler ana renklerden daha koyu tonlardır. Yani pigment renkleri üst üste geldiğinde daha koyu renkler hatta siyah renk ortaya çıkmaktadır. Bu ışık renklerinden farkıdır. Nedeni de boyaların kapatıcı özellikleridir.

Boyanın ana ve ara renkleri karıştırıldığında diğer renkler elde edilmektedir. Örneğin sarı kırmızı ile turuncuyu, sarı mavi ile yeşili, kırmızı mavi ile moru yapmaktadır.

Dövme ve kalıcı makyajda kullanılan boya maddeleri; sarı, pembe, kırmızı, mavi, yeşil, kahverengi, siyah ve bunların tonlarıdır.

Aşağıdaki grafiklerde renkler ve bunlara uygun ışık refleksiyonu görülmektedir. Örneğin turuncudan bahsedilirken sarı ve kırmızıdan bahsediyoruz. 

 

 

Dövmede görülen renk ile içerisindeki boya rengi değişebilmektedir. Örneğin pembe görünen bir dövmede kırmızı pigment daha fazla olabilmektedir. Bu nedenle pembe olarak değerlendirilen bir dövmede kırmızı pigmente ilk başta beklenilen sonucun elde edilmesini engelleyebilmektedir. Örneğin aşağıdaki resimde pembe görünen renk aslında yoğun kırmızı pigmente içermekte. 3 seasta ancak dövme renginde azalmalar gözlenmektedir.

 


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency