- Gösterim: 21521
Tırnaklarımız, parmakların uç kemiklerini koruyan ve parmaklar ile yapılan incelik gerektiren işlerde kullandığımız, saçlar gibi keratin yapısında deri eklerimizdir. Moda, trendler ve sosyal medyanın etkisi ile fonksiyonel ve sağlıklı tırnaklara sahip olma isteğinden uzaklaşıp günümüzde estetik bir aksesuar olmaya başladı. Geçmiş kültürlerde de tırnakların bakımlı ve uzun olması, hatta üzerlerinde altın ve mücevher kullanımı, sosyal ve ekonomik bir statü göstergesiydi; ancak günümüzdeki trendler kadar değildi herhalde. "Nail art" başlığı ile baktığımızda sanatsal olarak muhteşemler, ancak bir dermatolog açısından bakıldığında tırnaklarımız olması gerekenden daha fazla kimyasal ve fiziksel zorlanmalara maruz kalmaktadır.
ırnak kozmetikleri, bakım ürünleri, aksesuarları ve sanatı başlığı altında hızla büyüyen sektörün ürün çeşitliliği; tırnak sertleştiricilerinden, ojelere, stickerlara, protezlere ve aksesuarlara kadar uzanmaktadır. Kullanılan tüm ürünlerin tırnak, insan sağlığı ve çevreye olan etkileri ile ilgili yasal düzenlemeler 2009 yılında yapılmıştır ( ve Avrupa Kozmetik Komisyonu tarafından ). Bu yasal düzenlemeler ile ürünlerin üretimi, içerikleri, pazarlanması ve kullanımı kontrol altında olduğunu düşünebiliriz. Ancak bu ürünlerin kullanımının tırnakta fiziksel olumsuz etkileri, içerdikleri kimyasalların tırnak, insan sağlığı ve çevre üzerine olumsuz etkileri, alerjik, toksik ve teratojen reaksiyon riskleri bilinirken ne kadar güvenilirler sorusu yine akla gelmektedir? Çünkü her yeni üründe ve kimyasal içerikte olumsuzlukların tanımlanması ile önlem alınması arasında uzun bir süre geçmekte, hatta önlemler alınamamaktadır. Örneğin, ıslak mendiller başta olmak üzere kozmetiklerde antibakteriyel olarak kullanılan "Metilizotiazolinonun" güvenli olmadığı düşünülse de hâlen kullanılmaktadır. Kimyasal içeriğin alerjik risklerine geldiğimizde; alerji testleri için hayvanların kullanılıyor olmasından (hayvan deneyleri 2009'dan beri yasaklanmış olmasına rağmen) hayvan haklarına, hayvan-insan alerjik duyarlanmasının farklı olmasına, duyarlanma için bir kullanım süresi gerektiğine kadar birçok tartışılabilecek konu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle kozmetik ürün içerikleri her gün yenilenmekte, bazı kimyasallar yasaklanmaktadır.
Kapatıcı, Renklendirici, Parlatıcı Amaçlı Kullanılan Tırnak Kozmetikleri: Ojeler (Nail Polish)
Nail polishler (), tırnakların görünüşünü güzelleştirmek için hazırlanan kozmetik ürünlerdir. Kullanım alanları ayrı olan ve farklı içeriklere sahip bulunmaktadır.
Birincisi, ilk/temel katman ya da "basecoat" olarak tanımlanan 'lerdir. Bunlar, tırnak üzerinde istenilen mat/parlak/şeffaf, sert bir yapay katman oluşturucu maddeler ve kuruma özelliği veren kimyasallar eklenmiş bir çözücü içinde eriyen solüsyonlardır. Tırnağa sürüldüğü zaman çözücü buharlaşır ve tırnak plağı üzerinde istenen bir tabaka oluşturulur. Bu tabaka, tırnak üzerindeki fiziksel düzensizliklerin azaltılmasını ve tırnak plağının sonrasında sürülecek diğer ürünlerine karşı korunmasını sağlamaktadır.
İkincisi, pigment içeren ve sıklıkla oje olarak tanımlanan 'lerdir. Bunlar, tırnak üzerinde mat/parlak/şeffaf bir pigment katman oluşturucu madde içeren, kuruma özelliği de bulunan kimyasallar eklenmiş çözücüler içinde solüsyonlardır. Sürüldüğünde çözücü buharlaşır ve istenilen renkli bir tabaka oluşturulur. Oje içerikleri; tırnak plağına yapışmalı, aşınma, kırılma ve dış etkenlere karşı dayanıklı ancak esnek olmalı, ısı, , su, deterjanlar ve temas edebilecek kimyasal maddelere dayanıklı olmalı, tırnak plağında istenilen renklendirmeyi sağlamalı ancak çevre deri ve tırnak plağında kalıcı pigment bırakmamalı, uygulama sırasında tırnak yüzeyinde izi kalmamalı, çabuk kuruyarak ince bir tabaka oluşturmalı, kolay uygulanabilmeli ve kuruma süresi çok uzun olmamalıdır. Daha önemlisi içeriğinde insan sağlığına, deri ve tırnağa zarar vermeyecek, alerjik olmayan, çevreye toksik olmayan kimyasallar içermemelidir.
Üçüncüsü, son katman ya da "aftercoat" olarak tanımlanan 'lerdir. Pigment katmanı üzerine en son uygulanarak onun dayanıklılığını artırırken parlaklık ya da matlık vermektedir.
Bu solüsyonları, karışımlarında tırnak üzerinde film tabakası oluşturucular, plastikleştiriciler (), termoplastik reçine, çözücüler (), pigmentler ve yardımcı kimyasallar içermektedir. 'lerde film tabakası oluşturulması için nitroselüloz kullanılmaktadır. Tek başına kullanıldığı zaman nitroselüloz, tırnağa iyi yapışmayan, kolay kırılan ve parlak olmayan bir maddedir. Formaldehit veya akrilik reçineler ile nitroselülozun karışımı bu özellikleri iyileştirir.
Plastikleştirici olarak sıklıkla "dibutil fitalat" kullanılmaktadır; bu içerik tırnağa yapışmayı sağlarken esnekliği artırmaktadır. İzopropil miristat gibi yumuşatıcılar, oje katmanını daha esnek bir hâle getirmek için gereklidir. Böylece oje katmanı kolayca aşınıp kırılmaz.
Termoplastikler reçine formundadır ve toluen sülfonamid ya da formaldehit kullanılmaktadır. Bunlar yine içeriğin tırnağa yapışmasını ve sertleşmesini sağlamaktadır.
karışımının uygulanırken sıvı formunda kalması için çözücüler () kullanılmaktadır. Çözücüler, uçucu madde karışımıdır ve ojeye çabuk kuruma özelliği verir. Çözücü çok çabuk buharlaşırsa tırnak üzerindeki katman kalınlaşır, oje kolay sürülmez ve fırça izleri oluşur. Hızlı buharlaşma, tırnak yüzeyinde ısıyı düşürür; bu, havadaki nemin tırnak yüzeyinde yoğunlaşmasına neden olur ve tırnak üzerinde renkli bir katman oluşturur. Daha az buharlaşan bir çözücü kullanılırsa, oje katmanının kuruması oldukça uzun süre alır. Uygun bir sürede kuruyan çözücüler olarak 'lerde etil asetat, bütil asetat ve toluen ve bunların karışımları kullanılmaktadır. Aseton, tırnak ve ciltte aşırı kurumaya neden olduğu ve çabuk buharlaşarak ojeyi çok kalınlaştırdığı için nadiren kullanılır.
'ler ambalaj şişelerinde durduğu zaman bileşimlerin birbirinden ayrılmaması için bentonit kil eklenir ve 'nin kullanımından önce çalkalanması gerekmez. Bu tür 'ler şişe içerisinde kalın, jöleye benzer bir yapıdadır; tırnak üzerine fırçayla sürme sırasında sıvı hâle gelir.
'lerde son olarak pigmentler bulunmaktadır. Pigment kaynakları organik ya da inorganik formdadır. İnorganik pigmentlerde düşük de olsa ağır metaller bulunmaktadır. Kahverengi için demir oksit, mat renk ve pastel tonlar için titanyum dioksit eklenir. Altın yaprağı veya alüminyumdan elde edilen metalik tozlar da eklenebilir. pigmentleri mat bir görünüm verecek şekilde hazırlanır ya da bizmut oksiklorid eklenerek sedeflendirilmiş parlak, şeffaf olabilir.
NP Kullanımından Kaynaklanan Problemler
NP (Nail Polish) kullanımına bağlı tırnak plağında sarı-turuncu renk değişimi görülebilir; bunlar içeriğindeki pigment kaynaklıdır. Özellikle ilaç ve kozmetiklerde kullanımına izin verilen pigmentlerden; (Drug and Cosmetics Colors) kırmızısı, ve ile sarı tırnak plağı üzerindeki keratin proteinlerini boyamasından kaynaklanmaktadır. Eğer bu pigmentleri içeren ojeler haftadan fazla kalmadan çıkarıldıysa, hafta sonra kendiliğinden kaybolmaktadır. Ancak daha uzun süre ojeler kaldıysa, tırnağın uzama süresi ve kesilmesi ile kaybolmaktadır ( ay). Ojelerin sık aralıklar ile çıkarılması ve tekrar uygulanması sırasında tırnak plağı üzerindeki pigmentli keratinlerin dökülmesi, bu pigmentasyonun gelişmesini önleyebilmektedir. Bu istenmeyen renk değişimi, tırnak hastalıklarının tanısını güçleştirmektedir.
kullanımına bağlı en sık gelişen problemler, kimyasal içeriklerinin neden olduğu alerjik reaksiyonlardır. Alerjik reaksiyonlar sıklıkla "toluene sulfonamide-formaldehyde resin ()" ve nitroselüloza karşı duyarlanma ile gelişmektedir. Tırnak çevresinde başlayan duyarlanma, tırnakların temas ettiği her vücut alanında (sıklıkla yüzde, göz ve ağız çevresinde ve boyunda) alerjik deri reaksiyonlarına neden olmaktadır. Bu hasta gruplarında, kullanan kişilerde, ellerde reaksiyon gelişmeden diğer vücut alanlarında alerjik deri belirtileri gelişebilmektedir. Bu içeriklere sahip kullanıldığında şikâyetler alevlenmekte, 'ler çıkarıldığında klinik belirtiler gerileyerek kaybolmaktadır.
içeriğinde, ürünün sertliğini azaltmak, esneklik kazandırmak veya yumuşaklık kazandırmak için kullanılan fitalatlar belki de en problemli içeriktir (insan sağlığını ve özellikle deniz ürünleri başta olmak üzere tüm ekosistem canlılarını etkilemektedir). Plastik, , besinler ve kozmetiklerde kullanılan fitalatların sistemik emilimi sonrası hormonsal sistem ve beyin fonksiyonları üzerinde ciddi yan etkileri kanıtlanmış (otizm, dikkat eksikliği, zekâ geriliği, sosyal ve davranış problemleri...) ve bu ürünlerin kullanımı yasaklanmıştır (maalesef, biberon, oyuncak, besinler, giysiler, kozmetik ürünler... hâlen kullanılmaktadır). Fitalat içeren tırnak ürünlerinin kullanımı sonrası kan serumunda ve idrarda yüksek fitalat oranları saptanmıştır
(Nail Polish) içerisinde metalllerin, özellikle alerjen olanların, kullanımı kısıtlanmıştır. Ancak 'nin direkt içeriğinde olmasa bile, şişe içerisine küçük bilyeler kullanılarak solüsyonunun şişede kullanım öncesi karıştırılması sağlanmaktadır. Kozmetik ürünlerde alerjen metal içeriklerinin aşırı duyarlılığa neden olmaması için olması istenmekteyken, Türkiye'de yapılan bir çalışmada tırnak ürünlerinin 'sinde nikel, 'sında krom ve 'ünde yüksek oranlarda kobalt bulunmuştur. Bu ürünlerin kullanımı sonrası metallerin vücut tarafından emilimi çok zor olmakla birlikte alerji yapma riskleri oldukça yüksektir.
Özellikle protez tırnakların yapıştırılmasında kullanılan akrilatlara karşı alerji gelişimi bildirilmiştir.
uygulaması sonrası, günden sonra, tırnaklarda bakteri kolonizasyonu yüksek bulunmuştur. Özellikle ameliyathane çalışanlarında yapılan çalışmalarda bu sonuçlar gözlenmiştir.
'lerin (renkli ojeler) ve akrilik protez tırnak kullanımı sonrası pulse oksimetre ölçümleri yapılmış (parmaktan kan oksijen seviyesi ölçümleri); renksiz, kırmızı ojelerde ve akrilik tırnaklarda değer etkilenmezken, siyah ve kahverengi ojelerde oksimetre ölçümlerinin oranında düşük olduğu gözlenmiştir. Bu da koyu renkli ojelerin pulse oksimetre ölçümlerini etkilediğini göstermektedir.
kullanımında tek olumlu taraf, kullanılan oje koyu ve opak ise 'ye karşı koruduğu yönündedir. Bu, güneş ve ışık duyarlılığının arttığını bildiğimiz bazı ilaçların sistemik uzun süreli kullanımında koyu ve opak ojelerin kullanılabileceğini göstermektedir.
ürün kullanımında yukarıda anlatılanlardan çıkaracağımız sonuç, bu ürünlerin etiketlerinin çok iyi kontrol edilmesi olmalıdır. Özellikle alerji konusunda içeriğinde formaldehit, ve metaller içermemesi gerekmektedir. Yasal düzenlemeler ve bağımsız kurumların uyarıları ile ürün içerikleri düzenlenmektedir. Örneğin, eskiden kabul edilen formaldehit içeriği iken, günümüzde olması istenmektedir.
Bağımsız bir çevre koruma kuruluşu olan Environmental Working Group'un resmî internet sitesinde () ürün, içerik ve firma araması yapılarak içerikler daha detaylı karşılaştırılabilir.
içeriğinde belki de en sıkıntılı içerik fitalatlardır. İnsan ve çevre için toksik etkisi bulunan bu ürünlerin kullanımı hâlen kısıtlanamamaktadır. Günlük kullanımı için minimal doz olarak ifade edilmekle birlikte, bir şekilde kesinlikle yasaklanması gereken bir ürün grubudur.
'de kullanılan oje çözücü ya da incelticiler; kurumuş ve koyulaşmış ojelerin bileşimlerini düzelterek tekrar kullanılmasını sağlar. Bileşimleri, ojenin içinde bulunan eritkenlerin karışımı ile sıklıkla aynıdır. İnceltici, oje kullanımından en az dakika önce eklenmelidir. Böylelikle ojenin içindeki bileşimler tam olarak karışmış olmaktadır. Ancak içerik iyi kontrol edilmelidir.
Oje Çıkarıcılar ve Diğer Tırnak Bakım Ürünleri
Oje Çıkarıcılar
Tırnak plağı üzerindeki ojenin ve yapıştırıcıların kolayca silinmesini sağlayan çözücülerdir.
Sıvı ve krem olmak üzere iki çeşittir. Sıvı çıkarıcılar; amil asetat ve bütil asetat gibi eritkenlerin kurutucu etkisini düzenleyici bir yumuşatıcı olan hint yağı (kastor yağı) içerir. Aseton en sık bilinen kimyasal çözücüdür. Son yıllarda aseton içermeyen çıkarıcılar kullanılmaktadır. Bunların içeriğinde ise gama-bütilaseton () ya da etil asetat bulunmaktadır.
Bunlar pamuk aplikatörler ile tırnaklara uygulanmaktadır. Aseton ve diğerleri solunduğunda ya da yanlışlıkla içildiğinde, birkaç saat içerisinde letarji, konfüzyon gibi ciddi nörolojik belirtiler, kalp-dolaşım sisteminin çökmesi ile koma gibi ciddi yan etkiler yapmaktadır. Asetonsuz tanımlanan gama bütilaseton sistemik dolaşımda gama hidroksibutirata dönüşmekte, bu da toksik bir yapı göstermektedir. Tüm aseton ve türevleri methemoglobinemi yapmaktadır. Kesinlikle, özellikle çocuklardan uzak tutulmalıdır (toksik etkilerin saatler içerisinde geç başladığı unutulmamalıdır).
Tırnak protezlerinin çıkarılmasında ise asetonitril kullanılmaktadır. Yanlışlıkla sistemik alımı ciddi toksik reaksiyonlara neden olabilmektedir.
Krem oje çıkarıcılar, yağ-su emülsiyonlarıdır. Yağ bileşiminde hint yağı (kastor yağı), mineral yağ veya lanolin, su bileşiminde ise etil asetat veya bütil asetat gibi eritkenler bulunur. Kremli oje çıkarıcılar, sıvılara oranla tırnakta daha az kurumaya neden olur.
Oje ya da protez tırnak çıkarıcılar alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Uzun süre aseton kullanımı tırnaklarda çabuk kırılmalara ve uzama problemlerine neden olabilmektedir.
Diğerleri
Tırnak beyazlatıcıları: Tırnağın serbest ucunun alt kısmına (tırnak plağına) temiz, beyaz ve mat bir görünüm vermek için kullanılır. Kalıp beyazlatıcılar, titanyum dioksit gibi beyaz bir pigment ve sabun içerir. Beyaz tırnak kalemleri ise balmumu, hint yağı (kastor yağı), kakao yağı, lanolin ve titanyum dioksit içerir.
Tırnak güçlendiriciler: Güçlendirici ya da sertleştiriciler, kolay kırılabilir tırnakları sağlamlaştırmak için kullanılır. Ojeden önce tırnağa bir kat olarak uygulanır. Formaldehit reçine veya polyester reçine içerir. Bunlar, oje öncesinde tırnak üzerindeki ince keratin lif ve parçacıklarını kullanarak kolay kırılan tırnakları sağlamlaştırır ve kırılmaları önler. Sadece tırnak uçlarına sürülmelidir. İçerikleri nedeniyle alerjik reaksiyonlar gelişebilmektedir.
Kütikül Gidericiler: Su içinde yağ emülsiyonları olup, tırnak plağı ve bitişiğindeki derideki keratin dokuların yumuşamasına yardımcı olur. Kütikül kremleri; krem, losyon, yağ, merhem, parafinli ürünler şeklinde olabilir. 'lik sodyum veya potasyum hidroksit gibi alkali maddeler içerir. Tırnaklar sabunlu su içinde bekletildikten sonra kütikül gidericiler uygulanır ve dakika bekletildikten sonra yıkanır. Yumuşatılmış kütikül, geriye doğru hafifçe itilir.
Tırnak Kremleri: Yıpranmış tırnakların bakımı için kullanılır. İçeriğinde biyotin, balsam, E vitamini bulunur ve tırnak yapısını geliştirmeye yardımcı olur.
Protez Tırnaklar
Tırnakların şekil ve boyutlarının değiştirilmesi için protezler kullanılmaktadır. Bu protezler, tüm tırnak ya da sadece uçları için kullanılabilmektedir. Plastik yapıda olan bu protezler, özel yapıştırıcılar ile tırnak salonları ya da evlerde kullanılabilmektedir. Sonrasında tırnaklara istenilen şekil verilerek üzerlerine 'ler (Ojeler) uygulanabilmektedir.
Plastik protezler dışında diğer bir yöntem, "akrilik" ya da "jel" tırnak olarak tanımlanan protez uygulamalarıdır.
Akrilik tırnakta uygulama yapılacak tırnak yapısına göre kalıplar uygulanır. Toz polimer ve sıvı monomerler, kalıplar üzerinde tırnağa uygulanarak bunların sertleşmesi sağlanır. Bu sertleşme için normal gün ışığı ya da benzoil peroksit gibi hızlandırıcılar kullanılır. Böylece tırnak ucu istenilen oranda uzatılarak şekil verilir.
Sıvı monomer olarak sıklıkla metil akrilat kullanılmaktadır. Başlangıçta metil metakrilat () kullanılmış ancak ciddi alerjik reaksiyonlar nedeniyle kullanımı sınırlandırılmıştır. Diğer metil akrilat monomerleri olan etil metilakrilat (), etilenglikol dimetilakrilat (), hidroksipropil metakrilat () ve -hidroksietilmetakrilat kullanımı devam etmektedir.
Toz polimer olarak genellikle polimetil metakrilat kullanılmaktadır.
Jel tırnaklarda akrilik tırnaklardaki gibi polimerler kullanılmaktadır (primer polimer, renkli oje şeklinde polimer...) ancak farklı olarak polimerler kat kat sürülmekte ve arada sertleşmesi için lambalar ya da lambalar kullanılmaktadır.
lambalar sıklıkla içermektedir (), sıklıkla dalga boyları kullanılmaktadır. lambalar ise dalga boyundadır.
Jel tırnaklarda kullanılan polimerler akrilik tırnaklar ile aynıdır ve sıklıkla etil siyanoakrilat ve polimetil metakrilat monomerleri kullanılmaktadır.
Jel ya da akrilik tırnaklarda yapıştırıcı olarak sıklıkla etil siyanoakrilat, hidrokinon ya da organik sülfanik asit kullanılmaktadır. Özellikle metil akrilat monomerleri alerjik reaksiyonlardan sorumludur. Tırnak çevresinde inflamasyon (, dolama), şiddetli kaşıntı ve vezikülasyon olmakta; zamanla duyarlanmanın artışı ile birlikte parmak-tırnak sık temas yüzeyleri olan yüz ve vücutta da benzer alerjiler gelişmektedir. Zamanla tırnakta kalıcı onikolizis (tırnak plağının tırnak yatağından ayrılması) ve yapısal hasara neden olmaktadır.
Jel ya da akrilik tırnak kullanımı sonrası (yapıştırıcı içeriklerine bağlı) genel alerjileri olan hastalarda (astım ve saman nezlesi gibi), bu şikâyetlerde ciddi düzeyde bir artış gözlenmiştir. Metil akrilat, diş ve ortopedide kullanılan önemli bir yapıştırıcı içeriğidir. Bu nedenle akrilik ya da jel tırnak kullanımı sonrası diş ve ortopedi girişimlerinde alerjik reaksiyonlar geliştiği gözlenmektedir. Hatta kadınların kullandığı hijyen pedlerinin yapıştırıcıları poliakrilat içermekte, tüm hobi/profesyonel boyalar poliakrilat içermektedir.
Jel tırnaklarda belki de en önemli problem, polimer katmanlarını kurutucu olarak kullanılan ya da lambalardır. dalga boylarının cilt kanserlerindeki riskleri çok iyi bilinmektedir. maruz kalma sadece tırnak çevresi değil, tüm el ve ayakta olduğu için gibi cilt kanserlerinin bu alanlarda gelişme riski hâlen tartışılmaktadır. hasarı birikim ile ortaya çıkmakta ve yıllar içerisinde gelişmektedir. Bu da ne kadar fazla maruz kalınırsa, riskin o kadar arttığını göstermektedir. Yapılan bir çalışmada, jel tırnak uygulaması sırasında maruz kalınan miktarının bir gün boyunca maruz kalınandan fazla olduğu gösterilmiştir.
Akrilik tırnak uygulamalarında diğer bir problem, tırnak uçlarında incelme olan “worn-down nail syndrome” (yıpranmış tırnak sendromu)'dur. Bu, hem kimyasal yapıştırıcı hem de mekanik etki ile ortaya çıkmaktadır.
Protez tırnaklarda dikkat edilmesi gereken en önemli konu, bunların yanıcı olmalarıdır. Protez tırnak ve sigara içilmesi sırasında gelişen ağır parmak derisi yanıkları bildirilmiştir.
İlginç bir çalışmada ise protez tırnaklarda kullanılan yapışkanlar, pamuklu giysiler ile temas ettiğinde (pamuktaki hidroksi grupları ve selüloz kaynaklı) ekzotermik ısının ortaya çıkmasıdır. Bu ısı üzerine çıktığında, bu tırnağın temas ettiği deride yanık yapabilir.
Protez tırnaklarda bakteriyel kolonizasyona daha fazla dikkatli olunmalıdır.
Diğer unutulmaması gereken problem, protez tırnak kullanımı hastaların tırnak ve tırnak yatağı, hatta parmak ucunda problemleri geç fark etmelerine neden olmaktadır.
Tırnak Estetiği ve Kozmetik Salonları Emekçileri
Tırnak estetiği ve kozmetik ürünlerinin içeriklerinden kaynaklanan riskleri yukarıda anlatmaya çalıştık. Bunlara bireysel maruz kalıyoruz. Ancak tırnak salonunda çalışan ve bu uygulamaları profesyonel olarak uygulayan çalışanlar, bunlara mesleki olarak daha yoğun maruz kalmaktadır.
Bunların başında kimyasalların (metil akrilat başta olmak üzere) alerjik reaksiyonları gelmektedir. Özellikle akrilik ve jel tırnak uygulayıcılarında bu salonlarda çalışanlarda yapılan deri alerji testlerinde neredeyse 'ın üzerinde akrilatlara ve formaldehitlere karşı pozitif sonuçlar görülmektedir.
Diğer bir sıkıntı, akrilatlar ve formaldehitlerin yoğun kullanıldıkları bu salonlarda havadaki akrilat ve formaldehit oranlarının kabul edilebilir sınırın çok üstünde olmasıdır (formaldehit için kabul edilebilir havada oranı 'den düşük olması gerekir). Salonlarda havadaki izopropil alkol ve etil asetat normal bulunurken, toluen normalden yüksek oranlarda ('den yüksek), metil metakrilat ise 'e kadar çok yüksek (kabul edilebilir seviye ) bulunmuştur. Solunan bu kimyasallara bağlı olarak bulantı, baş ağrısı, göz, burun ve boğazda yanma-iritasyon, deride ve solunum yollarında iritasyonlar ifade edilmektedir. Daha önemlisi, salon çalışanlarında nörolojik, duysal problemler, hafıza ve öğrenme yetersizlikleri bildirilmiştir. Salon çalışanlarında koku alma duyusunda azalma ve değişimler gözlenmektedir.
Bu riskler nedeniyle bu salonlarda çalışan emekçiler için yasal çalışma saatleri, salonların fiziksel koşullarının düzenlenmesi, düzenli sağlık kontrollerinin yapılması ve kullanılan tüm ürünlerde yasal izinler ve bunların denetimlerinin mutlaka yapılması gerekmektedir. Dibutil fitalat, toluen ve formaldehit içeriklerin yasaklanması, çalışanların mutlaka nitril içerikli daha koruyucu eldiven kullanımlarının sağlanması, salon havalandırmasının ve filtrasyonun sağlanması, salon çalışanlarının iş yeri ve kimyasallara karşı güvenlik eğitimlerinin verilmesi ve yenilenmesi gerekmektedir.