Bacaklar vücudun çok önemli bir fonksiyonel ünitesi olmalarının yanı sıra, tüm kültürlerde güzellik ve cinsel çekicilikte önemli bir yere sahiptirler. Kadın ve erkekte, estetik ve antropometrik güzel ve çekici bacak özelliklerinin standartları belirlenmiştir. Bu standartlardan yola çıkarak bacağın ve özelliklede konumuz olan baldırların estetik güzelliğini yeniden yapılandrımak mümkündür. Baldırların hacmini ne kadar ve nereden artıracağını ya da bu bölgenin vücudun geri kalanıyla ne kadar uyumlu olduğunu daha iyi tanımlayabiliyoruz.

Baldır bacakların estetik görünümünde ve estetik değerlendirmesinde referans alanıdır.

Baldırın şeklini bu alanda yer alan;

Gastrocnemius kası

ve soleus kasları

bacak kemiklerinin uzunluğu ve şekli

deri altı yağ dokusunun dağılımı belirlemekte.

Baldırların estetik ve çekici görünümünde ön-arka ve yan konturlarının son derece önemli olduğunu görmekteyiz. Bu kontruların oluşturduğu genel yapıya baldrı projeksiyonu denilmekte. Baldırların ideal projeksiyonunun belirlenmesinde anatomik belirleyici noktalar son derece önemlidir. Ayakta dik  durduğumuzda vücudumuzun bir "denge aksı" bulunmakta. Bu aks mastoid apofizden başlayarak, sırası ile greater humeral tubercle, greater femoral trocanter, lateral femoral epicondyle, fibula başı ile tibial kemiğin lateral kondili arasından, ayakta lateral malleol dik olarak uzanmakta. 

Baldırların estetik değerlendirilmesinde bu aksı kullanırız. Baldırlarar dış yandan baktığımızda denge aksı üzerinde "lateral femoral epicondyle" en belirgin noktası ‘‘A’’ ve "lateral melleolus" en belirgin alt noktası ‘‘B’’ olarak işaretlenir. A-B arası eşit 3 parçaya bölündüğünde üst 1/3 parçanın alt sınırından "C" noktası elde edilir. C noktası baldırın ön-arka ve yan peojeksiyonunda en dışta kalan noktasını "E" belirlemekte. Baldırlara arkadan bakıldığında diz kapağı arka katlantı orta noktası "F" ile aşil tendonu "G" birleştiren orta hat üzerinde E noktası işaretlendiğinde bu noktadan geçen yatay hat üzerinde baldırın en geniş olduğu dış "H" ve iç "I" noktaları elde edilmekte.

Baldırlara arkadan bakıldığında baldırın dış konveks kontrularının 1/3 üst ve orta kısma yerleştiği konveks yapıların alt 1/3 kısımda olduğu gözlenir. Baldırın dış konturları gotik mimaride kullanılan sivri kemerlerin "pointed arc" ters görünümüne benzemekte. Baldırın iç konveks yapısını soleus, flexor hallucis longus ve gastrocnemius kasları yaparken dış konveks yapısını long peroneal, soleus, gastrocnemius ve flexor hallucis longus kasları yapmakta.

Baldırlara yandan bakıldığında ise baldır arka dış konveks konturlarının 1/3 üst ve orta kısma yerleştiği konveks yapıların alt 1/3 kısımda olduğunu önden ise düz olduğu gözlenir. Baldırın yandan dış konturları gotik mimaride kullanılan sivri kemerlerin "pointed arc" ters görünümünün yarısına benzemekte. Ön düz kısmını tibia kemiği oluştururken arka konveks yapıyı gastrocnemius kası yapmakta.

Estetik olarak baldırların değerlendirmesinde işin içerisine matematik oranları girdiğinde Phi: 1.618:1 sayısını

ve Fibonacci nin sayı örüntüsünü görmekteyiz.

Bu matematiksel oranlardan ideal bir baldırın projeksiyonlarının(konveks ve konkav hatlarının) belirlenmesi kolaylaşmakta. Örneğin ayak bileği çevre ölçüsü / baldır çevre ölçüsü = 1:1.618 oranından ayak bileği ve baldrı ideal ölçüleri bulunabildiği gibi baldrıın en geniş olduğu alanda iç ve dış konveks yapılar hesaplanabilir.

Kadın ve erkeklerde yapılan baldır estetik değerlendirme ölçümlerinde baldır konveks ve konkav yapılarının yetersizliğinde nedenler tanımlanarak bir sınıflandırma yapılmıştır. Bu sınıflama mevcut estetik problemlerin tanımı ve çözüm yolunun belirlenmesinde son derece önemlidir. Bu sınıflamaya göre;

Tip I: Medial hipoplasi; baldırın iç konveks alanında bu yapıyı oluşturan soleus ve gastrocnemius kaslarından kaynaklanan yetersizlik. Estetik görünümde ön ve arkadan baldrılara bakıldığında iç kısımda yetersizliğin neden olduğu boşluk görünümü oluşmakta. 

Tip II: Lateral hipoplasi; baldırın dış konveks alanında bu yapıyı oluşturan soleus, long peroneal ve gastarocnemius kaslarından kaynaklanan yetersizlik. Estetik görünümde ön ve arkadan baldırlara bakıldığında iç kısım yeterli iken dış konveks görünüm azalmış görünümü oluşmakta.

Tip III: Posterior hipoplasia; baldırın arka konveks alanında bu yapıyı oluşturan soleus ve gastrocnemius kaslarından kaynaklanan yetersizliktir. Estetik görünümde ön ve arkadan baldrılar normal görünürken yandan-profil bakıldığında baldır arka kısım yetersiz görünmekte.

 

Tip IV: baldır konveks yapıları iç, dış ve arkada yetersiz. Bu kişiler ideal kilolarında ve ince yapıya sahiptir. Bacaklar ince, düz tüp şeklinde görünmektedir.

Tip V: baldırlarda doğumsal yada sonradan gelişen deformasyonlara bağı olarak baldır konturlarının bozulması.

Yukarda tanımlanan baldır estetik problemlerinde uzun yıllardan beri silikon protezler(meme protezleri gibi) kulanılmakta ve bu alandaki ana kas yapısı olan "gastrocnemius kasının yada fasyasının" altına yerleştirilmekte. Bu protezler baldırda deformasyon alanına yerleştirilerek baldır çapında 3-4 cm lik bir genişleme sağlayarak estetik simetrik görünümü sağlamakta. Oldukça güzel estetik sonuçlarına rağmen ameliyat ile yerleştirilmesi, ameliyat sonrası iz kalma riski, bacakların fonksiyonel özelikleri, travmaya açık bir alan olması, protezin maalesef zamanla yer değişmi gibi özelikleri nedeni ile günümüzde fazla tercih edilmemektedir.

Liposakşın ve otolog yağ transferindeki gelişmeler ve bilgilerimiz arttıkça bu uygulama protezlerin yerini almaya başladı. Diz kapağı, baldır ile ayak bileği çevresinde bölgesinde liposakşın uygulaması ve otolog yağ transferlerinin deforme konturlara enjeksiyonunu günümüzede popüler kılan özellikleri; protez ameliyatlarına göre daha kolay uygulanması, uygulama sonrası iz kalma riskindeki düşüklük, uygulama risk ve komlikasyonlarının düşük olması, vücut konturlarını daha iyi ve kalıcı düzenlemesi ve tekrarlanabilir olması şeklinde sıralayabiliriz.

Öncelikle hastanın baldır bölgesinin klinik ve fotoğraf değerlendirmeleri yapılır. Estetik değerlendirme ile bacak alt kısmında botulinum toksin, liposakşın ve yağ transferleri yapılacak alanlar işaretlenmekte.

Yukarıda ideal baldır ölçülerinden bahsedilmişti. Öte yandan ideal ölülerde baldırın maksimum çevresinin alt bacak uzunluğunun % 75'i, alt bacağın uzunluğunun hastanın boyunun % 26'sı olması gerektiğinide biliyoruz.

Bu standart parametrelerden baldır ve ayak bileğinden ne kadar yağ alınacağı ve ne kadar yağ transferi yapılacağı belirlenmekte.

Bacağın baldır bölgesinde kontur için sıklıkla karın alt kısmındaki yağlar liposakşınla alınarak transferde kullanılmakta.


Adres: Esentepe Mah. Cevizli D 100 Güney Yanyol Lapishan 25/2 Soğanlık, Kartal / İSTANBUL
GSM: 0532 624 21 27
Bu sitedeki bilgiler doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçmez. Sitedeki bilgi, yorum ve görüntüler kişileri bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedaviye yönlendirme amaçlı değildir.



© 2020 Hakan Buzoğlu. All Rights Reserved.
ByFlash Web Agency